Suriye kriziyle ilgili son dönemde tartışılan ‘Esad'lı geçiş’ konusu, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun da gündemine oturdu. ABD Başkanı Barack Obama, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı bir ‘tiran’ olarak tanımlayarak, onun destekleyenleri kınadıklarını söyledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Beşar Esad'a desteğini yineledi ve Şam'ın terörist gruplarla savaştığını dile getirdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun üzerinde durduğu konu ise olası geçiş hükümetinde Esad'ın yer almaması gerektiğiydi.
RS FM’de yayınlanan ‘Günaydın Türkiye’ programının konuğu olan Cumhuriyet gazetesi yazarı Semih İdiz, Suriye kriziyle ilgili yaklaşımları Türkiye'nin üç kentli güvenli bölge önerisi üzerinden değerlendirdi.
‘ANKARA’NIN POLİTİKALARI SAHADAKİ GERÇEKLERDEN KOPUK’
“Sahadaki gerçek, bir güvenli bölgenin kurulamayacağını gösteriyor. Kürtler sahadaki savaşçıları sağlamak suretiyle şu anda ABD başkanlığındaki IŞİD koalisyonunun bir anlamda yer gücünü teşkil ediyor. Türkiye ise bunu engellemeye çalışıyor, fakat yapabileceği fazla bir şey yok. PYD ve askeri kanat YPG'nin, PKK'yla eşdeğer olarak terör örgütü ilan edilmesini istiyor. ABD ise bunu yapmayacağını, bu iki grubun kendisi açısından işbirliği yapılabilir gruplar olduğunu söyledi. Türkiye bu durumu şu anda çok ciddiye alamıyor.”
‘BATI İÇİN EN CİDDİ TEHDİT, IŞİD’
Batı için en ciddi tehdidi IŞİD'in oluşturduğunu kaydeden İdiz, örgüt içerisinde yer alan Avrupa ve ABD vatandaşları olduğunu, bunu bilen Batı’nın bu sebeple Rusya'yla anlaşabileceğini ifade etti.
‘GÜVENLİK KONSEYİ’NDEN VETO GELECEK’
İdiz, Suriye'nin egemenliğini ihlal edeceği gerekçesiyle Rusya'nın da başından bu yana güvenli bölge fikrine karşı olduğunu kaydetti. Moskova’nın Esad'ı meşru gördüğünün altını çizen İdiz, güvenli bölgenin, Güvenlik Konseyi'nden veto yiyeceğini dile getirdi:
"Başlarda Batı da bu fikre sıcak baktı fakat bu konuda somut adım atmaya hazır olan herhangi bir ülke henüz ortaya çıkmış değil. Çünkü güvenli bölgenin kurulması tek başına yetmiyor, bunun korunması da gerekecek. Batılı ülkeler Suriye'ye asker göndermeme konusunda kararlı olduğunu ortaya koyuyor. Bu olmadan güvenli bölgenin nasıl olacağı bir soru işareti.”