Türk ve Rus yetkililer, 14 Kasım 2015’de Antalya’da G20 zirvesi öncesinde düzenlenecek 'Avrasya Doğalgaz Projelerinde Jeopolitik Konular, Riskler ve Fırsatlar' başlıklı konferansta bir araya gelecek.
Merkezi ABD’de bulunan ve ilk kez Türkiye’den bir ismin seçilmiş başkanlık görevini sürdürdüğü Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği’nin (IAEE) Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, Moskova’da gerçekleştirilen görüşmenin Türk Akımı’nın siyasi belirsizlikten kurtulabilmesi adına dönüm noktası olabileceğini söyledi. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin katılımıyla en üst düzeyde temsil edildiğini hatırlatan Kumbaroğlu, işbirliğinin devam ettirilmesi noktasında ortaya konan iradenin projenin geleceği adına çok önemli olduğunun altını çizdi.
Erdoğan’ın “Önce bir hat yapılsın diye bir yaklaşım var. Biz, dört hat birden yapılsın istiyoruz” açıklamasını değerlendiren Kumbaroğlu, şöyle devam etti:
“Bu açıklama, müzakerelerin neden dondurulduğunu açık bir şekilde anlatıyor. Bundan sonraki süreçte ilgili bakanlıklar ve kurumlar görüşmeleri bu yönde sürdüreceklerdir. Türk Akımı projesi ortaya konduğundan bugüne projenin ülkemiz için ne kadar önemli olduğunu vurguladık. Sadece söylemlerle değil, imza attığımız projelerle de bunun önemine dikkat çektik.
Bu kapsamda 14 Kasım 2015’de Antalya’da G20 zirvesi öncesinde taraflar arası diyaloğu geliştirmek amacıyla 'Avrasya Doğalgaz Projelerinde Jeopolitik Konular, Riskler ve Fırsatlar' başlıklı bir konferans düzenliyoruz. Buradaki temel amacımız G20 öncesinde Türkiye’nin en önemli enerji konularını gündeme alan E20 niteliğinde bir enerji zirvesi ile başta Türk Akım ve TANAP olmak üzere Türkiye’nin ulusal çıkarlarına hizmet eden stratejik önemde öncelikli projelere ilişkin pozitif diyaloğun gelişmesine katkı sağlamak.
Sayın Erdoğan ve Sayın Putin’in ikili görüşmesinin ardından başlayan işbirliğinin devamına yönelik bu görüşme konferansımızın pozitif diyaloğu geliştirmesi amacını daha da sağlam bir zemine oturtuyor.”