Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'de düzenlenen Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü Zirvesi'nde Afganistan'daki IŞİD nüfuzunun giderek arttığına dikkat çekti.
Uluslararası güçlerin önemli kısmının Afganistan'dan çıkması nedeniyle ülkedeki durumun kötüye gittiğini belirten Putin, "Afganistan'a komşu ülkelerde terörist ve aşırılık yanlısı grupların ortaya çıkma tehlikesi doğdu" dedi.
Afgan General Abdulsabul Sabur, Rus liderin KGAÖ Zirvesi'ndeki tespitini Sputnik'e değerlendirdi.
'KÜRESEL ASKERİ GÜÇ RUSYA…'
Putin'in görüşünü desteklediğini belirten Sabur'a göre, Batı, Afganistan topraklarındaki aşırıcıları dünyanın 3 büyük gücüne erişim sağlayabilmek için kullanıyor: Küresel askeri güç Rusya, küresel ekonominin patronu Çin ve İslam'ın kalesi İran.
Sabur, sözlerini şöyle sürdürdü: "19. yüzyılda tüm küresel sorunlar, ABD ve SCCB'den kaynaklanıyordu. SSCB dağıldıktan sonra Batı, küresel sorunların merkezi haline geldi ve bütün süreçleri kontrolü altına aldı. ABD ve müttefiklerinin hedefindeki ülkeler çoğaldı: Rusya, Çin, İran. Batı bugün hedeflerine ulaşabilmek için iki farklı silah kullanıyor. İnananların duygularıyla oynamak ve demokrasi. Afganistan'da ise savaş ve yoksulluk içindeki ülkenin zayıf tarafları üzerine oynadı. Afganistan'ın elverişli jeopolitik konumunu kullanarak sınır komşusu ülkeler üzerinde kontrol sistemleri kurdu. Bu sistem bugün de korkunç bir şekilde işlemeye devam ediyor. Bu nedenle, Batı'nın Afganistan'ı tamamen terk edeceğini düşünmüyorum."
'BATI'NIN ODAK NOKTASI, AFGANİSTAN VE KOMŞU ÜLKELERDEKİ SİYASİ SÜREÇLERDİ'
Siyasi uzman Abdulhamit Safut'a göre ise Uluslararası Güvenlik Destek Gücü'nün (ISAF) Afganistan'da resmi olarak iki hedefe sahipti: Afgan ordusunu yeniden eski gücüne kavuşturmak ve ülkeye siyasi istikrar getirmek.
ISAF güçleri geldikten birkaç sene sonra Afgan ordusunun gücünün ve prestijinin arttığını belirten Safut, sonrasındaki süreci şöyle anlattı: "Eğer böyle devam etseydi, birkaç sene içinde Afgan ordusu ülkeyi koruyacak kapasiteye ulaşabilirdi. Ancak hepimizin bildiği gibi ISAF birliklerini azalttılar ve Afgan ordusunun mücadele kabiliyetine artık şüpheyle yaklaşıyoruz. Yani görülüyor ki, Batı'nın Afganistan'da aslında sadece bir hedefi varmış: İç siyasi gelişmeler ile komşu ülkelerdeki siyasi süreçleri kontrol altında tutmak."
ISAF güçleri geldikten birkaç sene sonra Afgan ordusunun gücünün ve prestijinin arttığını belirten Safut, sonrasındaki süreci şöyle anlattı: "Eğer böyle devam etseydi, birkaç sene içinde Afgan ordusu ülkeyi koruyacak kapasiteye ulaşabilirdi. Ancak hepimizin bildiği gibi ISAF birliklerini azalttılar ve Afgan ordusunun mücadele kabiliyetine artık şüpheyle yaklaşıyoruz. Yani görülüyor ki, Batı'nın Afganistan'da aslında sadece bir hedefi varmış: İç siyasi gelişmeler ile komşu ülkelerdeki siyasi süreçleri kontrol altında tutmak."