Bu buluşmada hangi konular ele alınacak? Türk tarafı, günümüzdeki Türk-Rus ilişkileri nasıl karakterize ediyor? Ankara, Moskova’nın Suriye krizini çözmek için geliştirdiği inisiyatiflerini nasıl değerlendiriyor?
Konuyla ilgili Sputnik Radyosu’na konuşan TBMM Türkiye-Rusya Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı, AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber şunları söyledi.
Yarın Türkiye Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu Rusya’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirecek. Ziyaretin amacı ve niteliği nedir?
Tabi bu buluşma, hem Türk-Rus Üst Düzey İşbirliği Konseyi toplantısının hazırlığı hem de Kasım ayında Antalya’da yapılacak olan G20 zirvesinin bir hazırlığı niteliğindedir.
Son dönemde özellikle Türk Akımı ve Akkuyu NGS Projeleri bağlamında Türk-Rus ilişkilerinin temposu biraz azaldı gibi. Uzmanlar, bunun Türkiye’nin iç siyasi durumuyla ilişkili olduğunu ve 1 Kasım’da yapılacak olan seçimlerden sonra durumların değişebileceğini söylüyor. Siz son dönem Türk-Rus ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biliyorsunuz Türkiye ve Rusya hem bölgesel anlamda hem uluslararası anlamda pekçok politikada, birçok alanda şimdiye kadar işbirliği yaptı. Hem “Türk Akımı” hem de Akkuyu Nükleer Santrali hem enerji koridorlarının oluşmasında ikili işbirliğinin hem de uluslararası anlamdaki işbirliğinin Türkiye’deki projeleridir. Türkiye olarak bizim birçok işadamımız Rusya’da yatırımlar yaptı. Dışişleri Bakanımız sayın Sinirlioğlu bunları da görüşecektir.
Bununla birlikte son dönemde Suriye’deki durumun Türkiye’ye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya çok olumsuz yansımaları başladı. Vardı, ama çözümün gecikmesiyle artık limitleri zorlayan bir noktaya geldi. Bu konuda Rusya ile Türkiye arasında maalesef bir görüş birliği oluşmadı. Dolayısıyla bunun da bir yansıması olabilir. Suriye ve Ukrayna krizleri maalesef ilişkilerimizi de etkiledi.
Ancak Kasım seçimlerinden sonra Türkiye’deki yeni Hükümet’le beraber bu alanlarda bir mesafe alınır diye düşünüyoruz. Çünkü dış politikadaki olumsuzluk giderilmezse ister istemez iç politikadaki bir takım şeylere yansıyor.
Suriye krizi konusunda Rusya’nın teklif ettiği Türkiye ve İran’ın katılacağı kapsamlı görüşmelerin başlamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? IŞİD’e karşı mücadelede iki ülkenin çabalarının ortak ve koordineli hareketlere dönüştürme fikrine nasıl bakıyorsunuz?
IŞİD ve PKK terör örgütleri maalesef hem Suriye’de hem bölgede etkili oluyor. Dolayısıyla, bu mücadelede biz zaten Türkiye olarak ciddi anlamda ciddi bir kaynak ayırıyoruz, ciddi bir çalışma yapıyoruz. Bu konuda uluslararası bir destek de son dönemde geldi. Ama tabi IŞİD’le mücadelenin en önemli açmazı, IŞİD terör örgütünden kurtulunduğu ve o tafsiye edildiği zaman Suriye’de oluşacak olan yeni yönetimle ilgili. Bu konuda da bir anlaşmanın sağlanması lazım. Suriye halkının özgür iradesiyle oluşacak bir yönetim herkes tarafından desteklenirse bu sorun çözülür. Başka türlü bir çözüm, yani dışarıdan bir takım müdahalelerle yapılacak çözümler geçici olur. Yine ileride sorun yaratır. Nitekim Irak’ta Amerika geldi dışarıdan müdahale etti, çözüm diye getirdiği yönetim bugün daha büyük sorunlara yol açtı.
IŞİD sadece Suriye’nin değil Irak’ın da biliyorsunuz neredeyse önemli bir kısmında faaliyette bulunuyor, işgal etmiş durumda. Bunların çözümü oradaki halkın kendi iradesiyle oluşturacağı yönetimlerin, kendi seçimleriyle, tercihleriyle oluşturacakları yönetimlerin demokratik bir şekilde o ülkeleri yönetmesiyle olur. Kararlar onlar verirlerse, dışarıdan fazla müdahale olmazsa bu iş daha hızlı çözülür. Bizim Türkiye olarak düşüncemiz bu yönde.
Eğer bu çizgide buluşabilirsek bölge ülkeleri olarak tabi ki İran’la işbirliği yapmakta fayda var. Bu sorunun çözülmesi için öncelikle bölge ülkelerinin üzerine düşeni yapması, sonra da Dünya kamuoyunun ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ülkeleri başta olmak üzere diğer ülkelerin de buna destek olması lazım. Müzakerelerin, sonrasında oluşacak olan yapıyla da ilgili olmalı. Bölge ülkeleri olarak tabi ki biz bu görüşmelerin faydalı olacağını düşünüyoruz. Zaten Dışişleri Bakanımız bunlar da dahil olmak üzere Rus meslektaşıyla her konuyu görüşecektir. Bu konular gündemde var.