MKYK'DAN SONRA MYK'DA DA KÖKLÜ DEĞİŞİM
AK Parti MYK üyelerinden Beşir Atalay, Yasin Aktay, Nureddin Nebati, Ekrem Erdem ve Haluk İpek, kongrede MKYK listesine girememişti. Bu nedenle MYK'da da yer almadılar. Teşkilat Başkanı Süleyman Soylu, Seçim İşleri Başkanı Mustafa Şentop, Ekonomik İşler Başkanı Mehmet Muş, Halkla İlişkiler Başkanı Öznur Çalık ise MKYK'a seçilmelerine rağmen MYK dışında kaldılar. MYK'da yerini koruyan isimler ise Mehmet Ali Şahin, Nükhet Hotar ve Abdulhamit Gül oldu. Şahin, yine partinin iki numaralı koltuğu olan Siyasi ve Hukuki İşleri Başkanlığını; Hotar da yine Sosyal İşler Başkanlığı'nı üstlendi. Gül ise Genel Sekreterliğe getirildi.
AK Parti kongresini, yönetimdeki değişiklikleri, tartışmaları ve 1 Kasım seçim sürecini Grup Başkanvekili Ahmet Aydın Sputnik'e değerlendirdi. Aydın'ın açıklamaları şöyle:
‘TABİ Kİ ERDOĞAN BU DAVANIN LİDERİ'
AK Parti'de Recep Tayyip Erdoğan'sız ilk kongreydi. Ancak, 'Kongrenin her anında Erdoğan vardı' yorumları da yapıldı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tabi ki bu davanın lideri, bu hareketin kurucusu, AK Parti'nin kurucu genel başkanı. Ve ilk Erdoğan'sız kongreyi gerçekleştirdik. AK Parti bir vefa hareketidir aynı zamanda, bir davadır, bir misyondur. Kurulduğu gündeki misyonu aynı şekilde muhafaza edip, isimler değişebilir ama dava aynı davadır, misyon aynı misyondur. Yeni bir heyecanla, taze bir kan olarak kongrelerde yeni motivasyon oluşturup yolumuza devam ederiz. Yeni genel başkanımızın da tabi ilk olağan kongresi Sayın Ahmet Davutoğlu'nun da. Onun da ilk büyük olağan kongresi. Yeni MKYK ile birlikte inşallah 1 Kasım seçimleri öncesi bir heyecan, bir dinamizm yenilenmiş ve daha güçlü bir şekilde, birlik ve beraberlik içerisinde, bizde ayrılık gayrılık yoktur, hem beraber. Bakın AK Parti kongreleri hep böyle olmuştur, 5'inci de böyle, olağanüstü kongremizde böyle oldu.
Her zaman her daim birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için hareket ederiz. Her daim dışarıdan fitne, fesat odaklarına kapalı ve kendi içimizde güçlü bir şekilde hareket ederek zaten bugünlere geldik. Bundan sonra da böyle olacaktır. Tabi ki, kurucu genel başkanımız bizler için çok çok değerledir. Şu andaki mevcut genel başkanımız aynı şekilde. Bizler kim nerede hangi görevi üstlenmiş olursa olsun hep birlikte omuz omuza geleceğe dair, bu ülkenin, bu milletin talep ve beklentileri doğrultusunda hareket etmeye devam edeceğiz.
‘DEDİKODULARIN ÜZERİNDE SİYASET YAPMAYIZ'
Kongreye birkaç gün kala kulisler hayli hareketliydi. Binali Yıldırım'ın genel başkanlığa aday olacağı iddiaları gündeme geldi ve son anda bir uzlaşma sağlandığı da söylendi.
Biz bu tür dedikoduların üzerinden siyaset yapmayız. Bizim gerçeklerimiz ortada. AK Parti'yi tanıyanlar, bilenler çok iyi bilirler. Bizde mevki makam önemli değildir, bizde dava önemlidir. Bu davada kime, nerede ne görev düşüyorsa onu layıkıyla yerine getirebilir. Dolayısıyla bu dedikodulara aldırış etmeyelim, öyle bir şey yoktur. Burada birliğin ve beraberliğin hakim olduğunu yine bu kongrede gördük.
AK Parti ile özdeşleşen isimlerden Bülent Arınç'ın, "AK Parti'nin kuruluşunda 'biz'dik, şimdi 'ben' olduk" şeklindeki açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bülent Bey hakikaten bu parti için Türkiye için önemli bir değerdir. Onun söylemini kalkıp burada tartışmam doğru olmaz. Tabi orada hangi saikle bunu söyledi bilemiyorum. Bakın gene 'ben' değil de 'biz' olduğunu bu kongre çok iyi bir şekilde gösterdi. O kadar çok değerli insan kaynağımız olmasına rağmen, mevcut olan liste neyse, kime nerede ne görev verildiyse hepimiz hep birlikte burada bulunuyoruz. Aynı duyarlı aynı hissiyatı birliğimizi beraberliğimizi muhafaza ediyoruz. Yani biz beraber olduğumuz müddetçe, biz olduğumuz müddetçe de güçlü olmaya devam ederiz. Biz olmaya da devam ediyoruz diye düşünüyorum ben açıkçası.
‘MUTLAKA DIŞARIDA KALAN OLACAKTIR'
AK Parti'nin yeni seçilen parti yönetiminde Bülent Arınç, Ali Babacan ve Beşir Atalay gibi simge isimlerin yer almamasına ilişkin tartışmalara nasıl bakıyorsunuz?
Bunlar hep siyasi tecrübesi hem devlet deneyimi olan ve çok önemli değerler. Bir kısım arkadaşların kendi tercihleri de olabilir. Ama AK Parti'nin öyle zengin bir insan kaynağı var ki, öyle bir potansiyeli var ki, tek bir 50 kişilik liste değil, 50 tane 50 kişilik liste yapabilecek güçte, ölçüde, kalitede insan kaynağına sahip. Dolayısıyla ne kadar yazarsanız yazın mutlaka dışarıda kalan arkadaşlar olacak. Her bir arkadaşımız listede olsun dışarıda olsun çok fark etmez. Muhakkak ki bu milletin bu ülkenin hizmetinde bir şekliyle devam edecek. Ya parti kademelerinde ya sivil toplumda ya devlet kademelerinde. Yine bu değerlerimizden ülkemiz adına milletimiz olarak istifade etmeye çalışacağız.
1 Kasım'da seçim var, kongrenizle bir anlamda seçim startını da vermiş oldunuz. Kongreden size göre 1 Kasım seçimlerine yönelik, seçmene yönelik hangi mesajlar verildi?
Daha güçlü bir şekilde, motivasyonu yüksek bir şekilde 1 Kasım seçimlerine hazırlanıyoruz, hazırlanacağız da. Birliğimizle, beraberliğimizle, yenilenmiş taze kan babında bir heyecanla sahaya gideceğiz. Kongrede, iki yeni genel başkan yardımcılığına dönük tüzükte bir değişikliğin olması önemliydi. Yani çevre ve şehircilik bir de insan hakları. Çevre ve şehirciliğe, medeniyete, kişilikli ve kimlikli kentlere ne kadar değer verdiğimizin bir göstergesi. Ondan da ötesi insan hakları, demokrasi, adalet bunlar bizim için olmazsa olmazlardır, bizleri var eden unsurlardır. Bunlara vermiş olduğumuz değerler. Aslında 1 Kasım seçimlerine yönelik verilen bir kısım mesajlar olarak da algılanabilir. Tabi ki seçim beyannamemiz hazırlanıyor, seçim stratejisi heyeti çalışıyor. Seçim öncesi olduğu için kongreye çok daha değer atfedebiliriz ama seçim beyannamemizde özellikle geleceğe dair, halkımıza mikro anlamda dokunabilecek yeni projeler, yeni söylemlerle de çıkacağız. Tabi ki yaptığımız var, yapacaklarımız var, 13 yıllık iktidar sürecinde büyük projelerimiz var, bunları belki yeterince anlatamadık, onları anlatacağız ama ondan da öte mikro anlamda insanlara dokunan söylemlerle, projelerle inşallah seçimlere hazırlanacağız.
Mikro projeler ve söylemler derken 1 Kasım seçim beyannameniz 7 Haziran seçim beyannamenizden farklı mı olacak?
Muhakkak her seçim yeni bir söylem, yeni bir beyanname gerektirir. Bu seçimde de inşallah yeni bir şekilde yeni heyecanlar oluşturulacak şekilde devam edeceğiz.
'KURULUŞ İLKELERİ'NE VURGU BİR HATIRLATMAYDI
Başbakan Davutoğlu kongre konuşmasında, 'kuruluş ilkeleri, kurucu değerler' vurgusu yaptı. Kuruluş ilkelerine bağlı bir dönem vaadinde bulundu. Bu süreçte AK Parti kuruluş ilkelerinden uzaklaştı mı?