Suriye'deki krizin Ortadoğu'da hem siyasi hem askeri açıdan son derece büyük tehditler oluşturduğunu ifade eden Kuznetsov, "Suriye'de tüm taraflar gerçekçi bir politika izlemeli. Beşar Esad hükümeti sorunun değil çözümün bir parçası olarak görülmeli. Ayrıca gelecekteki siyasi kurumların bir parçası olarak kimlerin olacağı düşünülürken bölgesel azınlıklar göz önünde bulundurulmalı. Tüm azınlıkların çıkarları düşünülmeli. Belki de federatif bir yapıya odaklanabilirler, Lübnan'daki sistemi de örnek alabilirler" diye konuştu.
Sempozyumda konuşan Rusya merkezli Tahmin ve Siyasi Düzenleme Enstitüsü Müdür Yardımcısı Kuznetsov, Suriye'de çatışmaların başlamasından bu yana devam eden süreçte beklenmedik sonuçların ortaya çıktığını ifade etti. Kuznetsov, bu süreçte radikal Selefi düşüncelerin daha fazla yayıldığını ve radikal terör örgütlerinin IŞİD örneğinde görüldüğü gibi güç kazandığını, Kürt güçlerin de mevcut diplomatik ve siyasi gündemin önemli bir parçası haline geldiğini ve Sünni-Şii ayrımının daha da arttığını kaydetti.
'YETKİLERİN ORTAK VE ADİL PAYLAŞIMI SAĞLANMALI'
Irak'taki bazı aşiretlerin IŞİD'i desteklediğini kaydeden Kuznetsov, "Bu aşiretler IŞİD'in Irak hükümetine kıyasla daha az tehdit olduğunu düşünüyorlar. Suriye'nin gelecekte nasıl inşa edileceğini düşünürken bunun da göz önünde bulundurulması gerekir" diye konuştu.
‘TÜRKİYE, RUSYA VE İRAN ARASINDAKİ ÇELİŞKİLERE ODAKLANMANIN ANLAMI YOK'
Sempozyumda "Suriye'deki durumun analizi: İran, Türkiye ve Rusya arasında bir uzlaşma mümkün müdür?" başlıklı oturumda konuşan Rusya'da yayınlanan Modern İran Dergisi Yayın Yönetmeni İgor Pankratenko ise bu üç ülkenin Suriye konusunda bir uzlaşıya varmasının mümkün görünmediğini ifade etti.
Yakın zamanda IŞİD'in yönetiminde hangi grubun baskın olacağı konusunun önemli olduğunu kaydeden Pankratenko, "Elimizdeki bilgilere göre IŞİD yönetiminde iki kanat var. Bir tanesi ele geçirdiği bölgede bir işleyiş oluşturmayı düşünüyor, altyapı kuruyor. İkinci kanat ise yayılmanın enternasyonal hale getirilmesi, cihadın yaygınlaştırılmasını istiyor. Bu iki kanattan hangisi kazanacak henüz bilmiyoruz" dedi.
'IŞİD'İN ORTA ASYA VE KAFKASLAR'DA YAYILDIĞINA DAİR VERİ YOK'
Pankratenko, IŞİD'in hangi istikamette yayılacağının da ayrı bir tartışma konusu olduğunu, bazı Rus uzmanların IŞİD'in Orta Asya ve Kafkaslar'da yayılacağı şeklinde değerlendirmeler yaptığına dikkat çekerken "Rusya'nın elindeki verilere göre bugün için IŞİD'in bu istikametteki genişlemesiyle ilgili fiili delil henüz yok. Kanaatimize göre IŞİD farklı bir eksende yer alıyor, bu eksenin Arap ve Afrika ülkelerine olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
Bölgesel aktörlerin sınırlarının da gerçekçi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Pankratenko, "İran-Rusya-Türkiye üçlüsünün yetki sınırlarının bilinmesi ve ayrıca bölge dışı aktörlerinin de sınırlarını bilmemiz lazım. Mesela istesek de istemesek de ABD'nin bölgesel süreçlere etkisi devam edecektir, artacaktır da. Bu ekonomi araçlarıyla ilgilidir" diye konuştu.