Sınır dışı edilip ülkesine döndükten sonra bu sabah BBC'nin bir radyo programına konuk olan Jake Hanrahan, tercümanları Resul serbest bırakılıncaya kadar tam anlamıyla sevinemeyeceklerini söyledi. "Bu travmatik bir deneyimdi, ama şimdi en büyük sorun, arkadaşım ve meslektaşım Muhammed İsmail Resul'un hala cezaevinde olmasıdır" diyen Hanrahan, Türkiye'de yaşadıklarını anlattı:
'İLK GECE TECRİT HÜCRELERİNE GÖTÜRÜLDÜK'
"20 polis memuru merdivenlerden koşarak inip arabanın etrafını çevirdi, bizi aldı, odalarımızı aradı ve bize terör suçundan tutuklandığımızı söyledi. O gece tecrit hücrelerine götürüldük."
'GARDİYANLAR SUÇSUZ OLDUĞUMUZA İNANIYORDU'
Hanrahan gözaltı ve tutukluluk süreleri boyunca birkaç farklı cezaevine götürüldüklerini de belirtti. Bunlar arasında mahkemeye beş saat uzaklıktaki F tipi bir cezaevinin de olduğunu söyleyen Hanrahan, ilk geceden sonra grubun aynı hücrede kalmasına izin verildiğini ama aile ve arkadaşlarıyla irtibata geçmelerinin engellendiğini ifade etti:
"Yabancı bir cezaevinde beklenebilecek şekilde muamele gördük. Çok daha kötü olabilirdi. Gardiyanların çoğu bize anlayışlı davranıyor, suçsuz olduğumuzu anlıyorlardı.”
Jake Hanrahan ve meslektaşı Philip Pendlebury 27 Ağustos'ta tercümanları Muhammed İsmail Resul ile birlikte ‘terörist bir örgüte’ çalışmakla suçlanıp tutuklanmış, suçlamaları reddeden iki İngiliz gazeteci 3 Eylül'de serbest bırakılmıştı. Fakat 24 yaşındaki Resul'un tutukluluğu soruşturmanın devamı gerekçesiyle sürüyor.
'HABERDEN UZAK KALAMAZSINIZ'
Öte yandan haberini yaptıkları bölgeye gazetecilerin gitmesinin önemli olduğunu belirten Hanrahan, "Başınıza kötü bir şey gelebilir ihtimali yüzünden haberden uzak kalamazsınız, yoksa gazeteciler hiçbir şey yapamaz" dedi.
Bu tür olaylara yer vermek gerektiğini vurgulayan Hanrahan, “Çok sayıda sivil öldü. Buradaki büyük resmi görmek lazım. Masamızdan haber yapmak istemedik, gidip gerçekten ne olup bittiğini görmek istedik" ifadelerini kullandı.