Diyarbakır Barosu Başkanı ve tutuklanan gazetecilerin avukatı Tahir Elçi, tutuklamaların "uluslararası medyanın bölgeyi izlemesini caydırma amaçlı bir gözdağı" olduğunu kaydetti. Gazeteci örgütleri de İngiliz gazetecilerin tutuklanmasına tepki gösterdi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, gazetecilerin tutuklanmasının "açıklamaya muhtaç bir tutuklama" olduğunu ifade ederken Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Ahmet Abakay, tutuklamaların hem yabancı hem de Türkiye'deki gazetecilere gözdağı anlamına geldiğini belirtti.
İngiliz gazetecilerin, 155 İhbar Hattı'na yapılan bir ihbar sonucu 'IŞİD üyesi' olma suçlamasıyla gözaltına alındıkları fakat emniyette, Cizre ve Diyarbakır'daki gösterilerde YDG-H üyeleri ile yaptıkları röportajlar ve kaydettikleri görüntülerden dolayı 'PKK üyesi' olmakla suçlandıkları yönündeki haberler bugün basında yer aldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada gazetecilerin 'silahlı örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek' iddiasıyla tutuklandığı açıklanırken herhangi bir örgüt ismi belirtilmedi.
Konuyla ilgili Sputnik'e bilgi veren Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, gazetecilere hem IŞİD üyeleriyle ilişkiye geçme ve örgüte taraftar kazandırma, hem de PKK'nın gençlik yapılanması YDG-H militanlarıyla görüştükleri, onlara yardım ettikleri suçlaması yöneltildiğini söyledi.
'SUÇLAMALAR HAKSIZ, TEMELSİZ AYNI ZAMANDA KOMİK’
“Her iki gazetecinin de herhangi bir terör örgütüyle bağlantılı oldukları suçlaması haksız ve temelsiz. Özellikle de IŞİD’e yardım ettikleri veya IŞİD’e taraftar kazandırdıkları biçimindeki iddia çok komik. Buna ilişkin hiçbir delil ve emare söz konusu değil. Şehir merkezlerindeki bazı güvenlik görevlilerine yönelik şiddet eylemlerinde bulunan gençlerle birtakım röportajlar yapmışlar, fotoğraflar çekmişler. Bu tutuklama uluslararası medyayı bölgeyi izlemekten caydırmak için yapıldı. Bu bir gözdağı. Bu durum demokratik Türkiye imajına zarar veriyor. Bu haksız ve gereksiz uygulamanın bir an önce sona ereceğini ve her iki gazetecinin de özgürlüğüne kavuşacağını umuyoruz.”
'İTİRAZDAN SONUÇ ÇIKMAZSA BELİRSİZ BİR SÜREÇ BİZİ BEKLİYOR’
Gazetecilerin tutuklama kararına itiraz edileceğini, ancak bu itirazdan bir sonuç çıkmaması durumunda kendilerini belirsiz bir sürecin beklediğini vurgulayan Elçi, “Cumhuriyet savcıları tarafından soruşturmanın ne kadar sürede tamamlanacağına ilişkin belli bir süre yok. Dolayısıyla soruşturmanın tamamlanarak bir iddianamenin hazırlanması ve bir dava açılarak mahkemede yargılamanın başlaması gerekiyor. Ama bu sürecin ne kadar zaman alacağı konusunda bir tahminde bulunmak mümkün değil” dedi.
'GAZETECİLERİN TUTUKLANMASI DAHA KARANLIK BİR DÖNEME İŞARET’
VICE NEWS’TAN KINAMA
Tutuklamaya ilk tepki gazetecilerin mensubu oldukları Vice News’tan geldi. Vice News Avrupa Haber Yayınları Başkanı Kevin Sutcliffe, yazılı bir açıklamayla tutuklamaları kınarken “Bugün Türk hükümeti, korkutmak ve yayınlarını sansürlemek amacıyla üç Vice News muhabirine temelsiz ve kaygı verici şekilde yanlış olan 'bir terör örgütü adına faaliyet yürüttükleri' suçlamasını yöneltmiştir. Bu gazeteciler, haksız bir şekilde gözaltına alınmadan önce Diyarbakır'daki durumu yansıtan haberler yapıyordu. VICE News olarak, Türk Hükümeti'nin muhabirlerimizi susturma girişimini en sert şekilde kınıyoruz” dedi.
İngiliz gazetecilerin tutuklanması hakkında ABD Dışişleri Bakanlığı da açıklama yaptı. Günlük basın toplantısında konuşan ABD Dışişleri Sözcüsü Mart Toner, ifade özgürlüğü ve adil yargının tüm sağlıklı demokrasilerin temel unsurları olduğunu vurguladı. Toner, Türkiye’nin başta kendi anayasasında yer alan, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü’ne verdiği insan hakları taahhütlerini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı. Toner, “Türkiye'nin dostu ve NATO müttefiki olarak Türk yetkililere aralarında adil yargı, ifade özgürlüğü, medya ve bilgiye erişimin de yer aldığı uygulamalarında evrensel demokratik değerlerin korunmasına çaba göstermeleri için çağrıda bulunuyoruz” dedi.
TGC: TUTUKLAMALAR AÇIKLAMAYA MUHTAÇ
Güneydoğu’da neler olup bittiğiyle ilgili olarak sağlıklı bir haberin halka ulaşmadığını, bölgede devletin söylediği ve PKK’nın propagandası dışında gerçekten nelerin olup bittiğinin halkla paylaşılması gerektiğini ifade eden Güneş, “Bölgeye giden Türk gazeteciler de engellemelerle karşılaştı ve onları da güvenlik güçleri gözaltına almaya çalıştı. O bölgeye giden yabancı meslektaşlarımızın da aynı şekilde suçlanması gerçekten şaşırtıcı. Basın mensuplarının terörist olarak suçlanması eğiliminden yabancı gazeteciler de kendilerine düşen payı alıyorlar. Bütün bunların Türkiye’de demokrasiyi dışladığını düşünüyoruz” diye konuştu.
‘BU UYGULAMALAR BİZİ DEMOKRASİ DIŞINA İTİYOR’
Güneş, son 5 yıldır iktidarın hoşuna gitmeyen haberleri yapan yabancı basın kuruluşlarına yönelik gözaltı, sınırdışı ya da hedef gösterme gibi baskı ve sindirme yöntemleri uygulandığını ifade ederek seçim sürecinde iktidarın hoşuna gitmeyen haberler yapılmasını önlemek için gazetecilere gözdağı verilmiş olabileceğini kaydetti. Güneş, “Türkiye’nin, gazetecilerin görev yapacağı güvenli ülkelerin dışına çıkmasını iktidar umursamıyor. Basın özgürlüğünün olmadığı, yarı özgür ülke olmak da iktidarı çok fazla etkilemiyor. Ama bunlar bizi demokrasi dışına itiyor” diye konuştu.
ÇGD: GAZETECİLER GAZETECİLİK YAPTIĞI İÇİN CEZAEVİNDE
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay da Türkiye’de basın ve gazetecilerin üzerinde öteden beri yoğun baskılar bulunduğunu belirterek “Şu anda gazeteciler için Türkiye’de cumhuriyet tarihinde görülmemiş ölçüde yargılama ve davalar var. Bu yetmiyormuş gibi şimdi Güneydoğu’da gazetecilik yapan İngiliz meslektaşlarımız da aynı şekilde tutuklandılar. Bunların hemen serbest bırakılması için ÇGD olarak çağrıda bulunduk. Ancak bu çağrımız yetmiyor. Çünkü bu arkadaşlar mesleklerini yaptıkları için cezaevindeler” dedi.
Abakay, Türkiye’de gazetecilerin görülmemiş biçimde suçlandıklarını ifade ederek “Bu arkadaşların derhal serbest bırakılması lazım. Çünkü bunlar gazetecilik görevlerini yapıyorlar. Gazetecinin yapacağı da zaten bilinmeyeni kamuoyuna sunmaktır. Bu gazeteci arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘HEM YABANCI, HEM DE TÜRKİYE’DEKİ GAZETECİLERE GÖZDAĞI’
Abakay, İngiliz gazetecilerin tutuklanmasının hem yabancı, hem de Türkiye’deki gazetecilere gözdağı olduğunu söyleyerek “Biz yabancıyı bile tanımıyoruz, ayağınızı denk alın’ mesajı veriyorlar. Bu, herkes için bir tehdit. Onun için Türkiye ne yazık ki düşünce, basın ve ifade özgürlüğü konusunda sıfırın altında bir uygulamaya muhatap oluyor. Bunlar basın özgürlüğünü yok etme, basına düşman bir iktidarın uygulamaları olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.