Putin, Merkel ve Hollande ile Doğu Ukrayna'yı görüştü

Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert, yazılı açıklamasında, liderlerin Donbas bölgesindeki durumun iyileştirilmesi için Minsk Anlaşması'nın temel teşkil ettiği yönünde hemfikir olduklarını ifade etti.

Hükümet ve devlet başkanlarının ateşkesin sağlanması için üçlü temas grubunun çabalarını desteklediklerini açıkladıklarını belirten Seibert, bu ateşkesin 100 kalibreden küçük silahların da yer aldığı ağır silahların çekilmesinin de kapsaması gerektiğini kaydetti.

Bu konuda Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) rolünün ve özel gözlemcilerin güvenliğinin ve hareket etme özgürlüğünün önemli olduğuna işaret eden Seibert, gözlemcilere yönelik tehditlerin kabul edilemeyeceğini bildirdi.

Görüşmede Minsk Anlaşması'nda yer alan siyasi sürecin de ele alındığını ifade eden Seibert, bu konuda yerel seçimlerin AGİT standartlarına göre ve Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları (ODIHR) gözetiminde Ukrayna yasalarına uygun yapılması gerektiğini kaydetti.

Seibert, Hollande ve Merkel'in bağımsızlık yanlısı milislerin bulunduğu bölgelerde 'anlaşmaya uygun olmayan ayrı seçimler yapmasının Minsk sürecini tehlikeye sokacağını' söylediğini belirtti.

DONBASS'TA TANSİYON YÜKSEK

Donbass'ta aylardır süren çatışmalar son günlerde artış gösteriyor.

Kiev yönetiminden tek taraflı bağımsızlıklarını ilan eden Donetsk Halk Cumhuriyeti (DHC) ve Lugansk Halk Cumhuriyeti (LHC), Ukrayna ordusunun Minsk Anlaşma ile çizilen sınır hatlarına son zamanlarda askeri takviye yaptığını birçok kez belirtmişti.

Bölgede 'tam kapsamlı savaş' uyarıları yapılırken, Ukrayna Devlet Başkanı Pyotr Poroşenko'nun Donbass'a özel statü verilmeyeceğini açıklaması da gerilimi tırmandırdı. Minsk Anlaşması'nda yer almasına rağmen Kiev'in attığı bu geri adım, Donetsk Halk Cumhuriyeti Halk Konseyi Başkanı Andrey Purgin tarafından "Bahse girerim bu sözler, Avrupa'da duymazlıktan gelinecek" sözleriyle değerlendirilmişti.