KKE, SYRIZA’nın da aralarında olduğu ana akım sol partilerden farklı olarak, Yunanistan’ın yaşadığı büyük sosyal ve ekonomik buhrana, NATO ve Avrupa Birliği içerisinde çıkış bulamayacağı görüşünde.
Ülkenin bir an önce bu tür ‘emperyalist kümelenmeler’le ilişkilerini kesmesi gerektiğini savunan KKE, Yunanistan’da yapısal sosyo-ekonomik ve siyasi değişimlerin hayata geçirilmesi projesiyle hareket ediyor.
KKE Merkez Komite üyesi ve Dış İlişkiler Sorumlusu Elissios Vagenas, Yunanistan’daki kritik erken seçimlere sayılı günler kala Sputnik’e verdiği röportajda, Yunanistan’ın karşı karşıya olduğu gerçekleri partisinin penceresinden değerlendirdi.
‘SYRIZA BÜYÜK SERMAYENİN ÇIKARLARINA HİZMET EDİYOR’
Yunanistan Komünist Partisi’nin son gelişmelerle ve hükümetin erken seçim kararı ile ilgili bakış açısı nedir?
Yunanistan Komünist Partisi (KKE) zamanında Yunanistan halkını uyarmıştı. Emperyalist Avrupa Birliği’ne ve NATO’ya bağlı olunduğu sürece krizden halkın yararına çıkış söz konusu olamaz. Hali hazırda ekonomi büyük sermayenin yararına işlemekte. Bu şartlar değişmedikçe, hükümetin karakteri ve sıfatları ne olursa olsun (solcu, vatansever, ilerici, radikal v.s.), iktidarın halk karşıtı politikaları sürecek.
KKE, SYRIZA konusunda da yanılmadı. Radikal Sol SYRIZA ile vatansever (milliyetçi) ANEL Koalisyon Hükümeti iki eski borç anlaşmasını yürürlükten kaldırmadı. Dahası yeni bir borç anlaşmasına imza attı. Yeni borç anlaşması Yeni Demokrasi, PASOK ve Potami (Nehir) gibi burjuva partilerince de desteklendi.
Bu partiler borç anlaşmasının halk için bir kurtarma paketi olduğu görüşünü savunuyorlar, ancak bu borç anlaşmasının halk için sonuçları çok ağır olacak. Bu nedenle hükümet ağır reçetenin halk tarafından anlaşılmasından evvel tekrardan iktidara gelebilmek için erken seçime başvuruyor.
‘ERKEN SEÇİM BURJUVAZİNİN BİR HİLESİ’
Sizce erken seçimler Yunanistan’daki siyasi ve sosyal tabloyu değiştirecek mi?
Seçimler, tek başına radikal bir biçimde sosyal ve siyasi manzarayı değiştiremez; sadece burjuva siyasi sisteminin yeniden yapılandırmasına hizmet eder. Seçim mekanizmasıyla burjuvazi her defasında tedavülden bazı partileri kaldırır ve ön plana kendi amaçlarına hizmet eden yeni şahsiyetler ve partiler sürer.
Diğer yandan son günlerde SYRIZA’nın yeni bir versiyonu ‘Halk Birliği’ ismiyle inşa ediliyor. Bu partinin kurucuları SYRIZA illüzyonundan sorumlular. Şimdilerdeyse halkın istemlerine set çekici bir role soyunuyorlar. Akıllarınca emekçileri kapitalist sisteme eklemleyecekler.
Her halükarda erken seçim NATO ve AB gibi emperyalist güçlere karşı direncin yoğunlaştırılmasına imkan sağlamaktadır.
‘DİRENİŞ CEPHESİ OLUŞTURULMALI’
Hükümet erken seçimleri kreditörlerle imzalanan borç anlaşmasının sağlama alınması ve Yunanistan’ın Euro Bölgesi içindeki yerinin sağlamlaştırılması için talep ettiğini açıkladı. Siz bu görüşe katılıyor musunuz?
Hükümetin bu tezini birçok Avrupalı lider de tekrarladı. Emekçiler açısından önemli olan nokta, seçimlerden sonra SYRIZA’nın liderliğinde ya da SYRIZA’sız yeni bir hükümetin halk karşıtı anlaşmayı uygulamaya teşebbüs edip edemeyeceği.
Bunun için meclisin içinde ve dışında güçlü bir emekçi direnişi olmalı. Bu cephe yeni kemer sıkma politikalarının uygulamaya geçirilmesini engellemeli. Aynı zamanda, halka monopoller, kapitalizm ve NATO ve AB gibi emperyalist kurumlarla mücadele perspektifi aşılamalı. Yunanistan’da yaratılan zenginlik bundan böyle emekçilere ait olmalı ve halkın ihtiyaçları için kullanılmalı.
‘AB VE NATO’DAN AYRILMA ZAMANI’
Yunanistan kendisine, işçi sınıfına, sosyal sınıflara nefes alma fırsatı tanımayan bir borç anlaşması ile karşı karşıya. Partinizin bu durumun tersine çevrilmesi için yol haritası ve planı nedir? Ülke krizden nasıl çıkacak?
KKE’nin bakış açısına göre krizden çıkışın anahtarı ülkenin emperyalist örgütler olan AB’den ve NATO’dan bağımsız hareket etme yetisinde saklı. Ayrıca borç anlaşmaları tek taraflı olarak feshedilmeli. Üretim araçları kamulaştırılmalı. Ekonomi merkezi organizasyona tabi tutulmalı. En nihayetinde işçiler ve emekçiler iktidarın sahibi olmalı. Bu tek bir bir adımla elde edebilecek bir hedef değildir.
İlk olarak işçi hareketi yeniden yapılandırılmalı. İşçi sınıfıyla yoksul çiftçiler, kentlerin işsizleri, gençler ve halk sınıflarının kadınları arasında bir ittifak tesis edilmeli. Bu ittifak yukarıda bahsi geçen devrimin şartlarını olgunlaştırabilir.