Sputnik'e olayın ardından tapınağın son durumunu anlatan Abdulkerim, tapınağın yüklü miktarda patlayıcı yerleştirilerek havaya uçurulduğunu teyit etti.
'IŞİD'İN HİÇBİR PRENSİBİ YOK'
Örgütün üç ay önce hiçbir tarihi yapıya dokunmayacağını açıkladığını hatırlatan Abdulkerim, "Ancak dün bir kez daha kanıtladılar ki, IŞİD için hiçbir prensipten söz edilemez. 18 Ağustos'ta Palmira antik kentinin bakımından sorumlu arkeolog Halid Esad'ı öldürüp başını kolonlara asarak en büyük suçu işlediler. Bir gün sonra ise cesedini parçalara ayırdılar. Bu, medeniyet diye adlandırılan her şeye karşı bir öç ve nefret göstergesi" ifadelerini kullandı.
IŞİD'in antik Palmira kentini hapishaneye ve 'şeriat kanunlarının geçerli olduğu bir mahkemeye' dönüştürdüğünü ifade eden Memun Abdulkerim, "Palmira'daki amfitiyatronun sahnesinde Suriye ordusundan esirlerini ve bazı masum insanları öldürerek, burayı kirlettiler" dedi.
'MAFYA VE ÇETELER YARDIM EDİYOR'
Suriye Müzeler ve Tarihi Eserler Genel Müdürü'ne göre, mafyalar ve çeteler, IŞİD'in tarihi yapıları yağmalamak için yer seçmesine yardımcı oluyor. Mafyaların ve çetelerin tarihi öneme sahip yerleri bildiklerini ve saldırılardan onların da nemalandığını aktaran Abdulkerim, "Baalşamin Tapınağı'na yapılan saldırıda ise çıkar amacı yok. IŞİD, burada sadece gücünü göstermek istedi" değerlendirmesinde bulundu.