Meimarakis, pazar akşamı Başbakan Çipras ile görüşmeyi talep etmiş, ancak bu talep Çipras tarafından geri çevrilmişti.
HÜKÜMET KURMA GÖREVİ LAFAZANİS’TE
Sputnik’in okuyucularına duyurduğu üzere, Meimarakis’in manevraları Yunanistan’ın üçüncü büyük siyasi hareketine partileşmek için zaman kazandırdı. Cuma günü partileşme çabalarına hız veren SYRIZA içerisindeki Sol Platform, 25 milletvekilinin desteğini kazanarak bir anda ülkenin üçüncü büyük partisi konumuna geldi.
Halk Birliği’nin partileşmesi sayesinde Altın Şafak’ın hükümeti kurma görevini üstlenmesi olasılığı da gündemden kalkmış oldu. Bu ihtimal, Yunanistan siyasetindeki çok sayıda ismin korkulu rüyasıydı.
KONSTANTOPULU ÇİPRAS’I TOPA TUTTU
Bu arada, Meclis Başkanı Konstantopulu Çipras’a ve partisine sert eleştiriler yöneltmeye devam ediyor.
Başbakan Çipras’ın Anayasa’yı hiçe saydığını ve ülkenin bir çeşit darbe ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Konstantopulu, diğer yandan da Meclis dağılmadan Almanya’nın Yunanistan’ı işgalinden dolayı Atina’ya borçlu olduğu meblağı milletvekillerinin gündeme alması için elinden geleni yapıyor.
Öte yandan halen SYRIZA üyesi olan Konstantopulu’nun ilerleyen saatlerde ya da günlerde partisinden kopmasına kesin gözüyle bakılıyor. Konstantopulu, hafta sonunda Lafazanis ile mecliste bir araya geldi ve işbirliği olasılığına yönelik sıcak mesajlar verdi.
SYRIZA’YA OLAN DESTEK AZALIYOR
Ana muhalefetin ve Konstantopulu’nun SYRIZA’ya ağır eleştiriler yönelttiği bir süreçte yayınlanan yeni bir anket, Yunanistan’ın en büyük partisinin oylarında düşüş yaşandığını gösteriyor.
Dış basına yansıyan anket sonuçlarına göre, SYRIZA’nın oy oranı yüzde 28’e geriledi. Ana muhalefetteki Yeni Demokrasi yüzde 25’lik oy oranı ile SYRIZA’yı takip ediyor, Halk Birliği ise yüzde 8’lik oy oranı ile üçüncü sırada. SYRIZA 25 Ocak’taki erken seçimlerde —aldığı yüzde 36’lık oy oranı ile iktidara gelmişti.
‘ÇİPRAS’A NASIL GÜVENELİM?’
Çipras’ın şu ana kadar partisini ve siyasi sistemi değiştirebileceği yönünde olumlu mesajlar vermediğini vurgulayan Papahelas, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugüne dek Çipras ülkenin yönetimi için, kendisine dostluk bağlarıyla bağlı çok küçük bir kadroya güvendi. Bu şekilde mesai arkadaşlarını seçme noktasında ne kadar yetersiz olduğunu göstermiş oldu. Bu küçük kadronun dışında yetkin elemanları keşfetme ve göreve alma gibi bir yeteneği bulunmuyor.”
“Çipras’ın bir ideolojisi, inandığı bazı kaideleri var mı?” sorusunu da soran Papahelas, “Sanırım bu sorunun cevabı ‘Çipras aynı anda hem her şeye inanıyor hem de hiçbir şeye inanmıyor’ şeklinde olmalı. Bazılarına göre bu durum kişisel esnekliğinden kaynaklanıyor” diye konuştu.
'ÇİPRAS DA KOLTUK SEVDALISI PAPANDREU EKOLÜNDEN'
İdeolojilere ve kaidelere bağlı olmadığını belirttiği Çipras’ın kendi başına hareket edebildiğini belirten Papahelas’a göre, Başbakan Çipras da ‘Andreas Papandreu ekolü’nün bir ürünü ve bu ekolün tek kaidesi koltuk sevdası.
“Aslında ideolojik saplantıları olmayan bir başbakanımız olsa hiç fena olmazdı” diyen Papahelas, Çipras gibi bir politikacıdan çok şey beklenilmemesi gerektiğini dile getirdi.