İngiliz Telegraph gazetesine mülakat veren KCK Yürütme Konseyi Başkanı ve PKK liderlerinden Cemil Bayık, örgütü terörist olarak gören ABD ile dolaylı yollardan iletişim halinde olunduğunu ve ABD’den arabuluculuk yapmasını istediklerini açıkladı. ABD ile yapılan gizli görüşmelerde kimlerin yer aldığını söylemeyen Bayık, ABD’nin garantörlüğünü yaptığı bir ateşkese sıcak baktıklarını ifade etti.
"Mesajlar gidip geliyor, toplantılar yapılıyor, mektuplaşmalar var. Büyük ihtimalle devamı da gelecek” diyen Bayık, ABD’ye mesaj gönderdi: "ABD'nin Türkiye ile aramızda arabuluculuk yapması gerektiği çağrımı yineliyorum. Bize bir garanti verirlerse üzerimize düşen rolü yerine getiririz. Ancak bir garanti verilmezse tek taraflı adım da atamayız.”
Öte yandan ABD’nin şiddetin önüne geçebilecek bir konumda olduğunu vurgulayan Bayık, PKK’nın IŞİD’e karşı elde ettiği başarıların, uluslararası toplumun kendilerine bakışını değiştirdiğini savundu. ABD’nin Kuzey İrlanda’daki barış sürecinde yaptığı arabuluculuğu örnek gösteren Bayık, “Müdahil olup olmamak ABD’ye kalmış. ABD Türkiye'nin politikalarını desteklemeye devam ederse Kürtleri kaybetmesi olası. Eğer ABD Kürtleri kaybederse, IŞİD'i yenilgiye uğratması da zorlaşır” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Bayık kalıcı barış şartlarını da sıraladı. Türkiye’nin hava bombardımanları ile polis operasyonlarına son vermesini ve İmralı’da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’ın serbest kalmasını talep eden Bayık, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da ‘Çözüm Süreci’ni bitirmekle suçladı.
Bu arada gazetede mülakatla ilişkili olarak kaleme alınan bir diğer yazıda da bölgedeki birincil tehdidin IŞİD olduğunun altı çizildi:
"Kürtler, IŞİD'le mücadelerinin bir sonucunun da ulus olarak tanınmak olması gerektiğini düşünüyor. Ancak bu talep başta Türkiye olmak üzere Kürt azınlıklar barındıran bölge ülkeleri için kabul edilebilir bir durum değil. Kürtlerin sorunu, terörist kolları PKK'nın Türkiye'de saldırılar düzenlemeye devam etmesi. Şimdi de operasyonlarını durdurması için gözlerini Washington'a çevirdiler. Ancak bölge için birincil tehdidin IŞİD olduğu unutulmamalı.”
