45 GÜNLÜK SÜREÇ 23 AĞUSTOS'TA BİTİYOR
25. Dönem Parlamentosu'nu oluşturan ve hiçbir partiye tek başına iktidar yetkisi vermeyen 7 Haziran seçimlerinin üzerinden tam 63 gün geçti. 23 Haziran'da yemin törenini gerçekleştiren 25. Dönem Parlamentosu, 1 Temmuz'da başkanını seçti. 9 Temmuz'da TBMM Başkanlık Divanı'nın oluşmasıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimlerden birinci çıkan AK Parti'nin Genel Başkanı Davutoğlu'na hükümeti kurma görevini verdi. Böylece hükümeti kurmak için Anayasa'da belirtilen ve 23 Ağustos'ta sona erecek olan 45 günlük resmi süreç de başladı.
Görevi alan Davutoğlu, CHP, MHP ve HDP'yi ziyaret ederek koalisyon turlarını başlattı. HDP ile hükümet görüşmesi yapmayan AK Parti'ye MHP'den de olumlu yanıt gelmedi. Ancak AK Parti ve CHP görüşmeye karar verdi.
İlk görüşmeyi 24 Temmuz'da gerçekleştiren AK Parti-CHP heyetleri, 28 Temmuz'da ikinci, 30 Temmuz'da üçüncü, 1 Ağustos'ta dördüncü ve 3 Ağustos'ta ise beşince ve son görüşmeyi yaptı. Daha sonra heyetler liderlerine bilgi verdi.
Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu bugün, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında saat 18.00'de bir araya gelerek heyetler arasında yapılan ve istikşafi olarak nitelenen görüşmeleri değerlendirme kararı aldı.
NİHAİ KARAR ÇIKMASI BEKLENMİYOR
AK Parti ve CHP liderlerinin bugün yapacağı görüşmeden ‘tamam mı devam mı?' şeklinde net bir karar çıkması beklenmiyor. Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu, parti heyetlerinin yaptığı görüşmelerden çıkan sonuçları, olası bir koalisyonda uzlaşma ve çatışma noktalarını değerlendirecek. Bu arada görüşmelerde son dönemde artan terör olayları, alınacak önlemler, çözüm süreci, Kılıçdaroğlu'nun HDP'liler ile yaptığı görüşme gibi konuların da gündeme gelmesi bekleniyor.
İki liderin 'nihai karar' görüşmesi için hafta sonuna kadar bir kez daha bir araya gelebilecekleri, bu görüşme öncesi de duruma göre AK Parti ve CHP heyetlerinin de yeniden buluşabilecekleri ifade ediliyor.
Bu süreçte, Suruç'ta 32 kişinin hayatını kaybettiği canlı bomba saldırısı ve sonrasındaki terör eylemleri ile hükümetin hem IŞİD hem de PKK'ya yönelik operasyonları gündemi de alt üst etti. Siyasetteki gerilim de tırmanırken, özellikle AK Parti ve HDP ile MHP ve HDP arasındaki sert tartışmalar kamuoyuna yansıdı. Erken seçim tartışmaları ise hiç gündemden düşmedi.
Hükümet arayışlarına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan gelen 'seçim koşullu azınlık hükümeti' olabileceğine yönelik açıklamalar, daha sonra da MHP'den gelen benzer yöndeki mesajlar 'MHP destekli erken seçim' senaryolarını gündemin ilk sıralarına taşıdı. MHP ile görüşmelerde görevlendirilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in CHP ile temas devam ederken MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ile iki kez görüşmesi; MHP'nin Cumhurbaşkanı kararı ile gidilecek bir seçimde Anayasa uyarınca HDP'nin de yer alacağı bir hükümete sıcak bakmaması, MHP destekli AK Parti hükümeti ile seçim senaryolarını güçlendirdi.
Peki AK Parti ile CHP arasındaki görüşmeleri, erken seçim senaryolarını Ankara'da kulisleri yakından takip geden gazetelerin Ankara temsilcileri nasıl yorumluyor? Sputnik'e konuşan Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek, iki liderin görüşmesini "Davutoğlu açısından karar anı. Çünkü Kılıçdaroğlu kararını vermiş, koalisyon istediğini, elini taşın altına sokmak istediğini net bir şekilde söylemişti. Davutoğlu karar verecek seçim mi yoksa koalisyon mu" diye değerlendirdi.
Başbakan Davutoğlu'nun ve yakın kurmaylarının Türkiye'nin içinden geçtiği zor dönemi hesaba katarak koalisyona sıcak baktığını ifade eden Zeyrek, Davutoğlu'nun erken seçimden çıkacak tablonun farklı olmayacağı endişesi de taşıdığını söyledi. Zeyrek, "Ama CHP ile bir koalisyonun riskinin de farkında" dedi.
‘CUMHURBAŞKANI ERKEN SEÇİMİN DENENİP TEK BAŞINA İKTİDAR İHTİMALİNİ GÖRMEK İSTİYOR'
Diğer taraftan hükümet arayışlarında Cumhurbaşkanı Erdoğan faktörünün de önemli olduğunu vurgulayan Zeyrek, "Cumhurbaşkanı erken seçimin denenip tek başına iktidar ihtimalini görmek istiyor. Bence 17/25 Aralık soruşturmaları ve dış politikadaki farklılıkları gerekçe göstererek seçime gidilmesi, bunun için de MHP ile bir işbirliği aranması kararı çıkabilir" diye konuştu.
Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi ise Sputnik'e yaptığı açıklamada iki liderin bugün yapacağı görüşmeyi tamamen sembolik, hiçbir işlevi olmayan bir görüşme gibi görmediğini söyledi. Selvi, "Buradaki liderlerin tutumuna bağlı, gösterecekleri iradeye bağlı. Ama şahsi kanaatim Türkiye erken seçime gidiyor. Koalisyondan ziyade bir erken seçim daha ağır basıyor. Bu kanaatimle birlikte Kılıçdaroğlu-Davutoğlu görüşmesinin de anlamsız olduğunu düşünmüyorum" dedi.
İki liderin görüşmede farklı bir yaklaşım getirerek, bir işbirliği ortaya koyabileceğini ifade eden Selvi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tabi ki burada verecekleri karar sadece bir koalisyon hükümetiyle ilgili bir karar olmayacak. Aynı zamanda kendilerinin ve partilerinin siyasi geleceğiyle ilgili de bir karar verecekler ki, bence çok daha belirleyici olan bu olacak. Yani koalisyona girdiğimizde ilk seçimlerde başarılı olabilir miyiz, olamaz mıyız, koalisyon fayda mı sağlar yoksa partimizi eritir mi diye hem Kılıçdaroğlu hem Davutoğlu da bu konuda verecekleri kararın kendi kişisel siyasi ikballeri açısından ne getirip ne götüreceğini hesap etmek durumundalar. Ben tüm bu hesaplardan sonra bir adım atılacağını düşünüyorum. Ama gördüğüm kadarıyla koalisyondan ziyade bir erken seçime daha yakın duruyor. Erken seçimin de çok uzun süreli olacağını zannetmiyorum. 2016 yılına sarkmadan Türkiye yeniden sandığa gidecek diye düşünüyorum. Kasım daha yakın gözüküyor ama 2016'ya sarkmasını beklemiyorum. "
Selvi, erken seçime de mevcut AK Parti hükümetiyle gidilmeyeceği görüşünde. Mevcut hükümetin istifasının Başbakan Davutoğlu tarafından sunulduğunu ve Davutoğlu'nun yeniden hükümeti kurmakla görevlendirildiğini anımsatan Selvi, şunları söyledi: "Burada bir formül eğer MHP bu konuda destek verirse bir AK Parti azınlık hükümetiyle gidilebilir. Şansı daha az olmakla birlikte Anayasa'da öngörülen bir seçim hükümeti de gündemde. Onun için de MHP'nin ve Devlet Bahçeli'nin tavrını görmek gerekiyor. Burada anahtar büyük ölçüde Devlet Bahçeli'nin elinde. Bahçeli, iradesini AK Parti yönünde kullanırsa bir AK Parti hükümetiyle gidebiliriz, yok bu yönde kullanmazsa o zaman kaçınılmaz olarak Anayasa'nın 116. maddesinde öngörüldüğü gibi bir seçim hükümeti ile sandığa gidilir. Ama ben seçim hükümetinden ziyade o da MHP'nin HDP'ye karşı tutumundan dolayı bir AK Parti hükümetiyle gidilmesini daha güçlü bir ihtimal olarak görüyorum."
'TEK BAŞINA İKTİDAR ZOR AMA İMKANSIZ DEĞİL'
Olası bir erken seçimden bir partinin tek başına iktidar çıkıp çıkmayacağı konusundaki sorulara da Selvi, şu yanıtı verdi: "Bu zor görünüyor ama imkansız değil. O nedenle seçime gidildiği konjonktürü iyi görmek gerekiyor. O nedenle 7 Haziran seçimleriyle ilgili karar alındığında hiç kimse AK Parti'nin tek başına iktidarı kaybedeceğini hesaplamıyordu, HDP'nin barajı aşıp aşmayacağı konusunda çok ciddi kuşkular vardı. Ama seçim konjonktürü öyle bir motivasyon ortaya çıktı ki hem AK Parti tek başına iktidarını kaybetti. Hem de HDP barajın da üç puan üzerinde bir oy alarak Parlamento'ya girdi. Önümüzdeki seçimin belirleyici unsuru ne olacak, o konjonktürü gördüğümüz de bu iktidarı motive edici bir konjonktür mü olacak yoksa muhalefeti tahrik edici bir konjonktür mü olacak? Bu konjonktürü görmeden yapılacak değerlendirmelerin erken olduğunu düşünüyorum. Eğer o havayı yakalayabilirse AK Parti yeniden iktidarını yakalayabilir ya da AK Parti bu seçimden de yine tek başına iktidara ulaşamamış ve Türkiye artık koalisyonlarla yönetilmek zorunda olan bir Türkiye olarak da çıkabilir. O nedenle ben seçim kararının alındığı konjonktürü görmeden yapılacak değerlendirmelerin erken olduğuna inanıyorum."
Yeni Şafak Ankara Temsilcisi Selvi, çatışmalı bir ortamda erken seçime gidilmesinin partilere etkisini de değerlendirdi. Bunun mutlaka etkisinin olacağını vurgulayan Selvi, "Çünkü çok önemli bir süreç yaşanıyor. Bu sürecin siyasete siyasi tercihlere yansımadığını düşünmek mümkün değil. Elbette ki tercihlerde belirleyici olacak ama ben seçim ortamında bu sürecin devam etmeyeceğini, seçimlerden önce bu operasyonel takvimin tamamlanacağını bekliyorum. Devam etse de operasyonlar kesilse de yine de bunun seçim sonuçları üzerinde bir etkisi olacak. Şimdiden bu AK Parti'ye şunu sağlayacak, HDP'ye bunu getirir, MHP'ye bunu götürür diye düşünmek için daha erken. Çünkü daha sürecin başındayız, henüz bir siyasi kanaate dönüşecek sorgulama bir tartışma süreci yaşanmadı ama seçim sürecinde bunun mutlaka etkisi olacak" yanıtını verdi.
ERDEM GÜL: 13 GÜN KALDI, AKP'DEN KOALİSYON SİNYALİ ALINAMADI
Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdem Gül de Sputnik'e yaptığı değerlendirmede, AKP'nin 13 yıllık iktidarına son veren 7 Haziran seçimlerinden bugüne kadar iki ayı aşan bir süre geçtiğini anımsatarak, Başbakan Davutoğlu'nun da hükümeti kurma görevini almasının üzerinden de 33 gün geçtiğini söyledi. Erdem, "Türkiye zaten 7 Haziran'dan bu yana AKP'nin koalisyona sıcak bakmaması ve 45 günlük süre nedeniyle sürekli geri sayım içinde. Bugünkü görüşmeden sonra kala kala 13 gün kaldı. Bu süre içinde AKP'den koalisyon olasılığının erken seçimden daha güçlü olduğuna dair hiçbir sinyal alınamadı" dedi.
Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Gül, hangi hükümet modeliyle erken seçime gidileceğine ilişkin sorulara ise, "AKP kendi hükümetleriyle gitmek için şekil formülü arayacaktır. MHP'li bir formül arayabilirler" yanıtını verdi.