İsrail'in Yediot Ahronot gazetesine özel mülakat veren Rivlin, radikal Yahudi yerleşimcilerin son dönemde artan saldırıları ve İsrail-Filistin meselesi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Barışın sağlanması için İsrail ve Filistin arasında 'sınırların olmadığı bir konfederasyon' kurulmasını öneren Rivlin, "Komşularımız ve bizim aramızdaki sınır açık olmazsa barış ihtimali göremiyorum" ifadesini kullandı.
Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere ait bir evi ateşe vermesi sonucu Ali Devabişe isimli bebeğin yanarak ölmesine de değinen Rivlin, "Terör terördür. Hangi milletten geldiği fark etmez" dedi.
Radikal Yahudilerin işlediği terör tarzıyla mücadele etmede bazı zorluklar olduğunu belirten Rivlin, şunları kaydetti:
"İçeriden gelen bir terör var ve failleri adalet önüne çıkarmak zor. Bu tarz bir terörle mücadele etmek için gerekli imkanları oluşturmamız lazım. En sert araçların bile kullanılabilmesi lazım. Teröristler için ölüm cezasını getirme isteyenler, bu cezanın Yahudilere de uygulanacağını bilmeli."
'SUİKAST TEHLİKESİ VAR'
Rivlin, son dönemde kendisine yönelik sosyal medyada yöneltilen tehditlerle ilgili olarak, "Şiddet ve ırkçılığın yaygınlaşması yeni bir siyasi suikaste yol açabilir mi?" şeklinde bir soruya, "Herşey mümkün. Bugün demokratik ve Yahudi bir devletin sadece Yahudiler için demokratik olduğu halüsinasyonunu görenler var" şeklinde cevap verdi.
Yahudi yerleşimcilerin önceki hafta Nablus kentinin güneydoğusundaki Duma beldesinde Filistinlilere ait bir evi ateşe vermesi sonucu çıkan yangında Ali Devabişe isimli bir bebek hayatını kaybetmiş, anne ve babası yaralanmıştı. Saldırı, Filistin ve uluslararası toplumda büyük infiale yol açmıştı.
İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin de, Devabişe bebeğin hayatını kaybetmesinin ardından yaptığı açıklamada, "Yasal sistem katilleri bulup adaletin önüne çıkaracaktır" demişti.
Rivlin, "Kendi halkımdan terörizmi seçenlerden ve insanlığını kaybedenlerden dolayı acı hissediyorum. Onların yolu İsrail devletinin yolu değildir" ifadelerini kullanarak, İsrail yönetimine gelen eleştirileri hafifletmeye çalışmıştı. Bu ifadeler nedeniyle sosyal medyada bazı aşırı sağcı Yahudiler, Rivlin'e ölüm tehditlerinde bulunmuştu.