Suriye ve Irak’taki olayların ilk bakışta insanı umutsuzluk ve çaresizliğe götürebileceğini belirten Davutoğlu, “Ancak bir tarih profesörü, diplomat ve politikacı olarak biliyorum ki, akıp giden tarih ancak bir bütün olarak görüldüğünde anlamlıdır. Türkiye’nin güneyindeki başa çıkılamaz gibi görünen birçok zorluğu ele alırken bu gerçekleri aklımızda tutmalıyız" ifadesini kullandı.
‘SANKİ KAOS VE ANARŞİ DEVRİ GÜNEYİMİZDE DOĞDU’
‘Yüzyılların devlet siyasetini inşa ederek Türkiye'nin diplomasiyi her zaman uluslararası ilişkilerde merkeze koyduğunu’ ifade eden Başbakan Davutoğlu, yazısına şöyle devam etti:
"Ama istikrarsız bir bölgede yaşayanlar olarak bizler, tüm sorunların diplomasi yoluyla halledilemeyeceğinin de farkındayız. Tıpkı iyiler olduğu gibi, kötüler de var ve gerektiğinde bunlara karşı koymak gerekiyor. Türkiye’de hepimiz, terörizme çok aşinayız. Çok büyük acılar çektik ve ağır bedeller ödedik. Kararlılığımız değişmedi; terör tehlikesi kendini nerede ve ne zaman gösterirse, onunla karşılaşmaya kararlıyız."
‘IŞİD İLE SINIR PAYLAŞMAK ZORUNDA KALAN TEK ÜLKE TÜRKİYE’
Davutoğlu, örgütle mücadele kapsamında oluşturulan uluslararası koalisyonun bir üyesi olarak Türkiye’nin hâlihazırda zaten IŞİD’i geriletmek için ulusal varlıklarını ve kapasitesini etkin şekilde kullandığını belirterek, “Şimdi, DAEŞ tehdidi daha keskin hale gelirken, uluslararası hukuka tamamen uygun olarak belli başlı önemli adımlar atıyoruz” diye yazdı.
‘ABD İLE UYUM İÇİNDE OLURSAK BÖLGEDEKİ GİDİŞATI TERSİNE ÇEVİREBİLİRİZ’
'Washington yönetimi ile geçmişte de birçok kez yaptıkları gibi, eğer uyum içinde hareket ederlerse bölgede aşırılıkların gidişatını tersine çevirebileceklerine ve istikrar için zemin oluşturabileceklerine inandıkları için bu mutabakata vardıklarını’ ifade eden Davutoğlu, makalesinde, “DAEŞ ortak düşman ve onların silahları ve ideolojileri tamamen yok edilinceye kadar, elimizdeki tüm imkanları kullanarak birlikte mücadele edeceğiz” diye yazdı.
‘DEAŞ’İN ORTAYA ÇIKMASINA SEBEP OLAN KATLİAM VE ESAD REJİMİ SORUMLUDUR’
Davutoğlu, “Şam’daki rejim iktidardan uzaklaştırılmadıkça, Suriye kurtarılmış olamaz. DAEŞ’in ortaya çıkmasına sebep olan katliam ve kaostan Esad rejimi sorumludur. Beşar Esad ile onun yakın çevresindekileri gitmediği sürece, radikalizm için verimli bu zemin yok edilemez” değerlendirmesinde de bulundu.
‘ÇÖZÜM ARAYIŞI SONA ERMEDİ’
Demokratikleşmeyi daha da artırarak on yılların şiddetini sona erdirmek için tarihi bir süreç yürüttüklerini ama bunun, PKK silahları ve şiddeti bırakmadan ve silahlı unsurlarını Türkiye’den çekmeden sonuca ulaşamayacağını kaydeden Davutoğlu, yazısını şöyle sürdürdü:
“Türkiye'yi hedef alan terörist organizasyonlar bilmelidir ki, eylemleri cezasız kalmayacak ve uluslararası kanunlar altında tüm haklara sahip olarak, onların eylemlerine tam kararlılıkla karşılık vereceğiz. Bu, çözüm arayışlarının sona erdiği anlamına gelmiyor. Tam tersine, Türkiye'de yeni bir hükümet kurulunca, buna mantıklı bir çözüm getirmek için en hızlı şekilde konuyu ileri taşımaya kararlıyım. Fakat bu arada, PKK terörü durmalı ve silahlı unsurlarını Türkiye'den çekmelidir."