‘Ali Topuz ile Dünya Hali’ne konu olan Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Yrd. Doç. Mehmet Karlı, uzun süredir gündemde olan Suriye sınırında bir ‘güvenli bölge’ oluşturulması tartışmalarını değerlendirdi.
‘SURİYE’NİN TANINAN TEK BİR HÜKÜMETİ VAR’
“Suriye’yi Birleşmiş Milletler’de kim temsil ediyor? BM nezdinde Suriye büyükelçisini kim atıyor? Sevelim veya sevmeyelim, onaylayalım ya da onaylamayalım, hala Şam hükümetinden bahsediyoruz. Dolayısıyla o topraklarda yabancı bir birliğin bulunup bulunamayacağına hukuken karar verme pozisyonunda yalnızca Şam hükümeti bulunuyor. ‘ABD izin verdi, o halde istediğimizi yapabiliriz’ demek abesle iştigaldir. ABD sadece siyaseten etkin bir oyuncudur, uluslararası hukukun karar mercii değil.”
‘TÜRKİYE, AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ’NE TARAF OLDUĞUNU UNUTMAMALI’
Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf bir ülke olduğunun altını çizen Karlı, “Sözleşme sadece sizin resmi, sınırlarınız içinde değil, fiili olarak kontrol ettiğiniz tüm topraklarda sizi bağlar. Türkiye’de Suriye’de minik bir toprak parçası kontrol etmeye başlarsa unutmamalıdır ki, o toprak parçası içinde gerçekleşecek her türlü insan hakları ihlalinden Strazburg önünde yine sorumlu olacak. Böylece tazminatlara açık duruma gelecek. Bu hiç de küçümsenecek bir hukuki risk değil” ifadelerini kullandı.
‘NATO, KUVVET KULLANIRKEN KURALLARA RİAYET ETMELİ’
NATO’nun kuvvet kullanmayı meşrulaştırabilecek bir karar alma yetkisine sahip olmadığını belirten Karlı, NATO ve ona bağlı ulus devletlerin kuvvet kullanırken, kurallara riayet etmek zorunda olduğunu kaydetti. Karlı, “NATO beşinci maddesi gereğince herhangi bir ülkesine yönelik silahlı saldırı olduğunda kolektif meşru müdafaa için vardır” dedi.