DHA’nın aktardığına göre, Observer muhabiri Martin Chulov imzalı haberin Türkçesi şöyle:
“ABD özel kuvvetler birimi Mayıs ayında Suriye'de üst düzey bir IŞİD liderine yönelik operasyon düzenlemiş ve komşu ülkelere operasyonla ilgili bilgi vermemeye özen göstermişti. O dönemde türünün tek örneği olan operasyonun hedefi IŞİD'in petrol kaçakçılığından sorumlu yöneticisi Ebu Sayyaf'tı.
IŞİD'in üst düzey isimleri hariç kimse Ebu Sayyaf'ın adını dahi bilmese de, bu isim Türkiye'ye hiç yabancı değildi. 2013'ün ortalarından itibaren Tunuslu Ebu Sayyaf Suriye'nin doğusundaki petrol sahalarından çıkarılan petrolün ülke dışına kaçırılmasından sorumlu isim haline gelmişti. 6 ay boyunca günde 1 ila 4 milyon Dolar "Karaborsa petrol, kısa sürede IŞİD'in en önemli gelir kapılarından birisine dönüştü. En önemli alıcı konumunda ise Türkler bulunuyordu.
‘PETROL GELİRİ, IŞİD'İ ÜLKELERİN SINIRLARINI TEHDİT EDEN BİR YAPIYA DÖNÜŞTÜRDÜ’
Cihatçı gruplar ve Türkler arasındaki petrol ticareti, iki taraf arasındaki işbirliğinin bir kanıtı olarak kabul edilir hale gelmiş durumda. Yapılan tahminler 2013'ün başından itibaren 6 ay boyunca IŞİD'in petrol ticaretinden günlük 1 ila 4 milyon dolar gelir sağladığına işaret ediyor. Bu finansal kaynak, örgütü sınırlı imkanlara sahip hırslı bir yapıdan, yabancı savaşçıları dahi çekebilen ve ülkelerin sınırlarını tehdit eden bir yapıya dönüştürdü.
Tüm bölgede şiddet sınırların ötesine taşınır hale gelmiş durumda. Çok sayıda göçmen farklı ülkelere kaçmak zorunda kaldı ve çevre ülkelerde rejimler farklı boyutlara ulaşan krizlerle yüz yüze geldi. Suriye'den yükselen istikrarsızlık dalgaları Türkiye'den Ürdün'e, Irak'ı ve İsrail'i bir şekilde etkiler hale geldi. Koalisyon güçlerinin yaklaşık bir yıldır devam eden hava saldırılarına karşın IŞİD, Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda gücünü koruyor ve Irak'ın batısına da büyük ölçüde hakim durumda. Örgüt Lübnan'ın doğu sınırında da varlığını hissettiriyor.
‘TÜRKİYE İLE IŞİD ARASINDAKİ DOĞRUDAN TEMAS İNKAR EDİLEMEZ’ İDDİASI
IŞİD'e karşı hava saldırıları neredeyse birinci yılını dolduracakken Perşembe günü Türkiye karşıt tutumlarını bir kenara bıraktı ve Suriye sınırına gönderdiği savaş uçaklarıyla IŞİD hedeflerini vurdu. Her ne kadar o saldırılardan öncelikle IŞİD sorumlu tutulsa da, ülke içerisinde hükümetin politikalarına karşı tepki de büyük oldu. Daha sonra Türkiye'den gelen bir diğer açıklamada İncirlik üssünün de IŞİD'e karşı harekatta kullanıma açılacağı belirtildi. Türkiye bu açıklamasıyla İncirlik'in açılması için önce Suriye'de güvenli bir bölgenin yaratılması gerektiği fikrinden geri adım atıyordu.
’TÜRK ORDUSU HEM ILIMLI MUHALİFLER HEM DE CİHATÇI ÖRGÜTLERLE İŞBİRLİĞİ YAPIYOR’
‘IŞİD ANKARA’NIN GÖZÜNDE, YÖNETİLEMEZ BİR KONUMA GELDİ’
Ankara'nın gözünde IŞİD belli bir noktadan sonra yönetilemeyen bir örgüt konumuna geldi. Batılı yetkili bu durumu 'IŞİD'i 'dini istismar eden grup' olarak tanımladığımız sürece işbirliğine açık oldukları mesajını verdiler' diyerek yorumluyor. Ancak Türkiye'nin düşünce yapısında köklü bir değişim olmadı. Yaşananlar daha çok yüz yüze geldikleri tabloya karşı verilen bir tepki niteliğinde. Ancak yine de IŞİD'in Esad'a karşı bir koz olduğu fikrini terk etmiş gibi gözüküyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, IŞİD hedeflerinin vurulmasının ardından yaptığı ilk açıklamada “Son aşamada artık bu iş çığırından çıkmış durumdaydı” demişti.
Türkiye yeni Suriye tutumunu netleştirmeye çalışırken IŞİD Kilis'ten Haseke'ye kadar sınır boyunca etkinliğini sürdürüyor. IŞİD sınırdaki varlığını güçlü tutarak 'halifeliğin' dışarıya açılan kapılarını güvence altında tutma amacında.
Her ne kadar Ebu Sayyaf'ın yürüttüğü petrol kaçakçılığı artık işlemiyor olsa da, hâlâ tankerler derme çatma kuyulardan çekilen petrolü sınıra götürüyor. Bir IŞİD üyesi örgütün Suriye ve Irak'ta kontrol ettiği bölgeleri ekonomik açıdan kendi kendisine yetebilir hale getirmesinin uzun zaman alacağını vurguluyor ve “Türklere ihtiyaçları var. İki taraf arasında yoğun bir işbirliği de söz konusu. Türkiye'nin IŞİD'e çok sert bir darbe vurması da güç” yorumunu yapıyor.
‘ESAD IŞİD’LE OYNAYIP KAYBETTİ; TÜRKLER DE AYNI SONUCU YAŞAYABİLİR’
Ancak Ebu Sayyaf'ın karargahından elde edilen istihbaratı gören Batılı yetkili 'Her şeyin gölgelerde gizlendiği bir dönem kapanıyor. Artık her şeyin gün yüzüne çıktığı bir döneme giriyoruz. Lübnan sınırında Hizbullah'ın etkinliği artıyor. Türkiye'ye gelince, nasıl tanımlamak isterseniz isteyin, Ankara'nın rolü de netleşiyor. Türkiye için kritik bir dönemdeyiz. IŞİD'i kendi ülkeleri için bir tehdit olarak görecekler mi? Esad IŞİD ile oynayıp kaybetti. Türkler de aynı sonucu yaşayabilir' yorumunu yapıyor."