Anlaşma İran’da nasıl bir etki yaratacak? İran toplumu tarafından nasıl karşılandı? Devlet yapısına hakim güçler açısından ne ifade ediyor? ‘Ali Topuz ile Dünya Hali’ne konuk olan Ortadoğu ve İran uzmanı Arif Keskin, Sputnik’in sorularını yanıtladı.
‘İRAN, ARAP BAHARI’NDA KAZANAN TARAF OLMADI’
Eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad döneminde, kötü yönetim sebebiyle bürokrasinin çöktüğünü ve yönetimin bu anlaşmaya ihtiyacı olduğunu belirten, Keskin, şunları söyledi:
“Tartışılanın aksine İran, Arap Baharı’nda kazanan taraf olmadı. Arap Baharı,, İran’ın 1979’dan günümüze kadar arzuladığı, beklediği, yatırım yaptığı ve birçok dış politikanın iflas ettiği bir zemin olarak ortaya çıktı. İran, İslami hareketler üzerine ümit besliyordu. Yönetimin ‘Nerede İslami hareket varsa, bu İran’ın lehinedir’ gibi bir algısı vardı. Fakat Arap Baharı sonrası bu paradigma çöktü.”
‘ÜLKE EKONOMİSİYLE İLGİLİ CİDDİ TARTIŞMALAR VAR’
“İş çevrelerinde bir beklenti, umut var. Fakat İran’ın ekonomik sorunları yalnızca ambargolardan kaynaklanmıyor. Yapısal sorunlar çözülmediği takdirde, ambargoların kalkması ekonomiye olumlu bir katkı sağlamayabilir. Hatta bazı ekonomistler İran’a akıtılan paranın olumsuz sonuçlar doğurabileceğini de düşünüyor.”
‘ARAP DÜNYASINDA İRAN KARŞITLIĞI YÜKSELİYOR’
“Arap dünyasında yükselen Selefilik ve Tekfircilikle birlikte İran karşıtlığı ciddi şekilde tırmandı” diyen Keskin, “İran’ın etkili olduğu bütün başkentler şu anda neredeyse bir iç savaş yaşıyorlar. Irak, Suriye ve Yemen de bunu net olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Keskin, nükleer diplomasinin İran toplumu tarafından onaylanmadığına dikkat çekti.