‘4 BÜYÜK TEHDİT VAR'
Suriye'deki tarihi mirasın insanlığın ortak mirası olduğunu vurgulayan Abdulkerim, ülkedeki tarihi eser ve kalıntıların karşı karşıya kaldığı 4 büyük tehdidin olduğunu kaydetti. Abdulkerim'e göre, "çatışmalar, tarihi eser kaçakçılığı, tarihi kalıntıların etrafındaki kaçak yapılaşma ve IŞİD gibi radikal örgütlerin tarihi mekanları patlayıcılarla yok etmesi ülkedeki tarihi mirası tehdit ediyor."
BİNLERCE TARİHİ ESER ÇALINDI
"Bağdat örneğini yaşamamak için 3 yıldır çalışma yürüttüklerini ve bazı bölgelerdeki tarihi eserleri güvenli bölgelere taşımaya başladıklarını" anlatan Abdulkerim, "Rakka ve Deyr Atiye müzelerindeki eserler dışında 300 binden fazla parça tarihi eserin taşındığını" söyledi. Abdulkerim'in verdiği bilgiye göre, Rakka müzesinden çoğu tarihi kalıntı olmak üzere 1400 eser, 1.ve 2.Dünya Savaşı'ndan kalma silahların sergilendiği Deyr Atiye'deki müzeden de 1200 eser çalındı.
2013 yılından itibaren tarihi eser kaçakçılığı yapan şebekelerin Suriye'ye girmeye başladığını belirten Abdulkerim, tarihi kalıntıların olduğu bölgelerde iş makinaları ile kazılar yaptıklarını söyledi. Abdulkerim, "insanlara para vererek gece gündüz çalıştırdılar. 2013 yılında uluslararası topluma, bu şebekelere karşı sınırların tutulması için çağrıda bulunduk ancak buna rağmen çok rahat hareket ediyorlar. Dozerler, ağır iş makineleri kullandılar. Halep'te, İdlip'te, Dera'da… En az 80 tarihi eser mekanı bundan zarar gördü, bazı bölgelerde yerel halk kendi bölgelerindeki tarihi kalıntıları korudu, zarar görmesine engel oldu" diye konuştu.
IŞİD gibi radikal grupların girdikleri yerlerdeki tarihi mezarlıklara, heykellere, kalıntılara zarar verdiğini belirten Abdulkerim, "Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda bulunan İslami mezarların, kabirlerin hepsini patlattılar hiçbirşey bırakmadılar, heykelleri ve tabletleri parçaladılar" dedi.
Bir süredir IŞİD'in elinde olan Palmira'daki antik kent nedeniyle tedirgin olduklarını belirten Abdulkerim, "Müzenin bahçesindeki aslan heykelini parçaladılar. Roma döneminden kalma 15 ton ağırlığında, 3.5 metre yüksekliğinde bir heykeldi. İslam döneminden 2 kabiri havaya uçurdular. Bizi korkutan antik kent. Antik kentin etrafına patlayıcı yerleştirdikleri bilgileri geliyor" diye konuştu.
Abdulkerim, Ülkedeki tarihi mirasın gördüğü zararın bilinenden daha fazla olduğunu tahmin ettiklerini söyle söyledi.
‘BÖLGE ÜLKELERİ YARDIMCI OLMADI'
UNESCO gibi uluslararası kuruluşların ve bazı ülkelerin Suriye'deki tarihi mirasın korunması konusunda çalışmalar ve işbirliği yaptığını anlatan Abdulkerim, "Maalesef bölge ülkelerinden aynı yardımı göremiyoruz. Biz, tarihi mirasla, tarihi eserlerle ilgili çalışmaların siyasetten ayrı tutulmasını isterdik" dedi.
Abdulkerim, "Kültür Bakanlığı Antikalar ve Müzeler Müdürlüğü'nün hükümete bağlı bir kuruluş olduğu için uluslararası kuruluşların bizimle ilişkisi kesilmişti ancak kültür, elektrik, su, sağlık herkes içindir. Bunlarla ilgili ilişkileri siyasi ilişkilerle karıştırmaları çok kötüydü. 2014'ten itibaren uluslararası kuruluşların bize karşı tavrı değişti. Son 1,5 yıllık ilişki 2012 başından itibaren olsaydı birçok eseri kurtarabilirdik" dedi.
UNESCO'nun yanısıra dünyanın çeşitli ülkelerinde tarihi eserlerle ilgili çalışan oluşumların ve üniversitelerin kendilerine destek verdiğini söyleyen Abdulkerim, "Almanya, İtalya, Fransa, Finlandiya, Avusturya, Avrupa Birliği… İtalya İnterpol'ün yakaladığı tarihi eserlerin Suriye'ye ait olup olmadığını sorup bizden bilgi istiyor. Almanya ile devlet düzeyinde ilişkiler kesik olmasına rağmen Almanya çalışanlarımızın eğitilmesi için bizimle temas halinde. Fransa'daki akademik çevrelerle ilişkilerimiz çok iyi. Yani uluslararası toplum içinde Suriye'deki tarihi korumak için ciddi bir çaba var" diye konuştu.
Arap ülkeleri içinde "sadece Lübnan ile bu konuda yardımlaşma olduğunu" belirten Abdulkerim, "Ancak maalesef bölge ülkelerinden aynı yardımı göremiyoruz. Biz, tarihsel mirasla ilgili çalışmaların siyasetle karıştırılmamasını isterdik" dedi.
Abdulkerim, Suriye'den çalınan tarihi eserler konusunda Türk yetkililerle iletişim kurmaya çalıştıklarını ancak reddedildiklerini söyledi.
Suriye'deki tarihi mirasın insanlığın ve bölgenin ortak mirası olduğunu anlatan Abdulkerim, "UNESCO'da ve diğer kuruluşlardaki Türk yetkililerle temas kurmaya çalıştık ancak reddettiler. Onlardan bizimle ilişki kurmalarını, bize destek vermelerini beklemiyorum. Anlıyorum, siyasi bir sorun var ama bizim tarihi eserler konusunda aramızda ihtilafın olmaması lazım, işbirliğini devam etmesi gerekirdi. Bu tavır ileride kötü sonuçlar doğuracak. Neden elinizde ne olduğunu ilan etmiyorsunuz? Siyasi tavrı anlarım ama bunu niye yapmıyorsunuz? Bu tavır şeffaflığa aykırıdır. Türkiye'nin elinde ne varsa bunu Suriye halkı için açıklasın. O eserlerin parçalanıp dağıtılmayacağını nerden bileceğim? 10 sene sonra yönetim değişir, vali değişir, jandarma, çalışanlar her şey değişir ama kayıtlar kalır. Hemen iade etmelerini beklemiyorum ama en azından ellerinde ne varsa ilan etsinler ve UNESCO'ya bildirsinler. Ya da en azından bir basın toplantısı düzenlesinler, kaç eser olduğunu söylesinler. Bu bilgileri bize versinler ki kaç eserin çalındığını bilelim" dedi.