Kuzey Kıbrıs’ın eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler (CTP-BG) Parti Meclisi’nin 3 saat süren toplantısının ardından, Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile hükümet kurma çalışmalarına devam etme kararı aldıklarını açıkladı.
Hükümet programı çalışmalarına bugünden itibaren başlayacaklarını duyuran Talat, gazetecilerin sorularını da cevapladı. Talat, bakanlıkların 5’e 5 olup olduğu yönündeki bir soruya, “Bakanlıklar konusu konuşuldu ama kesinleşmiş bir durum yoktur. 5’e 5 olma ihtimali mümkündür” yanıtını verdi.
UBP ONAY VERDİ
Talat’ın basın karşısına çıktığı saatlerde Ulusal Birlik Partisi (UBP) Parti Meclisi de hükümeti kurma çalışmalarına yönelik toplantı düzenledi. UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün’e CTP-BG ile hükümet kurma çalışmalarında ilerleme ve sonuçlandırma yetkisi verildiği açıklandı.
CTP Kıbrıs Türk merkez solunun, UBP ise sağın en büyük partisi. İki partinin anlaşması durumunda Kuzey Kıbrıs’ta yıllardır konuşulan ‘büyük koalisyon’ ihtimali gerçek olacak.
'BÜYÜK KOALİSYONUN' MİMARİ TALAT
‘Büyük koalisyonunun’ önünü, Talat’ın 14 Haziran’da CTP’nin liderliğine geri dönüşü açtı. Bu gelişme ile beraber, geçtiğimiz dönemde çıkışlarıyla UBP tabanında ve Kıbrıs Türk toplumunun sağ kesiminde yer edinen Özdil Nami, Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın isteğiyle müzakereci görevine getirildi. Kuzey Kıbrıs, 2013 milletvekili seçimlerinden itibaren CTP-Demokrat Parti koalisyonu tarafından yönetiliyor.
ANKARA MEMNUN
Öte yandan CTP-UBP büyük koalisyonu Ankara’da ilgi ve memnuniyetle karşılandı. Sputnik’e ulaşan ilk bilgilere göre, Ankara bu formülün aslında 2013’te devreye sokulmasını istiyordu, ama CTP’nin o dönemki farklı tutumu yüzünden formül 2 yıl rafta bekletildi.
Bu yeni gelişmenin Demokrat Parti lideri Serdar Denktaş’ın Ankara ile ilişkilerinin kötüleştiği bir döneme denk geldiği de dikkat çekti.
KIBRIS RUM KESİMİ ŞAŞKIN
Bu arada Sputnik’e Yeşil Hat’tın güneyinden ulaşan ilk bilgiler ise Rum tarafının CTP-UBP koalisyonuna şaşırdığı yönünde. Bu siyasi birliktelik Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir ihtimal olarak ele alınmaktaydı. Ancak toplumun büyük bir kesimi Talat’ın Kıbrıs sorununda federal çözüme çoğu kez cephe almış bir partiyle işbirliğine gitmiş olmasına inanamadı.