Yunanistan'ın 'hayır'ı Türkiye'yi nasıl etkiler?

AK Parti İzmir Milletvekili ve Borsa İstanbul eski başkanı İbrahim Turhan,  "Tabii ki AB ve IMF'nin reformlarını beğenmeyebilirsiniz, bunları kabul etmeyebilirsiniz. Ama o zaman her halükarda Yunanistan'ın hem devlet olarak hem de bankacılık sistemi olarak dünyaya olan yükümlülüklerini nasıl geri ödeyeceğini ve ekonomiyi içinde bulunduğu durumdan çıkarmak için hangi yapısal reformları yapacaklarını ortaya koymaları gerekir" dedi.

Turhan'a göre, sadece tavır koymak belki kısa dönemde toplumun bazı kesimlerine şirin görünme adına, popülizm prim yapsa da orta ve uzun vadede hem Yunan halkı hem de bundan sonraki nesiller bunun bedelini ağır bir şekilde öder.

Troyka'nın süreç yönetimi konusunda hatalar yapmış olabileceğini ancak asıl olarak bu ölçüde bir borcun nasıl biriktiğinin sorulması gerektiğini ifade eden Turhan, "Hem Yunan bankaları, hem Yunan hükümeti nasıl bu kadar borçlu hale geldi, Yunan ekonomisi neden bu kadar verimsiz asıl sorulması gereken sorular bunlar. Bunu sormayıp da, Yunanistan ekonomisi nasıl borcunu ödeyemez hale düştü sorusunu sormayıp Troyka bu süreci iyi yönetemedi konusuna odaklanmak konunun esasını kaçırmak olur" dedi.

'HATALAR GEÇMİŞ 20 YILDA ARANMALI'

Yunanistan'ın AB ve IMF'ye olan borçlarının geçmişte Yunan hükümetinin kullandığı bir para olduğunu ve bunun geri ödenmesi gerektiğini söyleyen Turhan, hataların geçmiş 15-20 yılda araması gerektiğini vurguladı. Ekonominin rasyonel kuralları olan bir alan olduğunu belirten Turhan, önerilen politikaları eleştirirken bir alternatifle ortaya çıkılması gerektiğini kaydetti. Türkiye'nin de geçmişte IMF'yi eleştirdiğini ancak kendi alternatifini de ortaya koyduğunu ifade ederken şunları söyledi: "2008 krizi sonrasında Türkiye için de mutlaka IMF ile bir kredi anlaşması yapılmalı diyenler olmuştu. O dönemde biz buna karşı çıktık. Biz IMF'nin bu şartlarını beğenmiyoruz ama biz şöyle bir program yapacağız dedik. Kendi orta vadeli programımızı açıkladık, orada verdiğimiz sözleri tuttuk, hedefleri gerçekleştirdik ve neticesinde Türkiye ekonomisi büyük bir itibar kazandı ve kredi derecelendirme kuruluşları yatırım yapılabilir notu verdi."

'TÜRKİYE EKONOMİSİ ETKİLENMEZ'

Turhan, Yunanistan referandumunun Türkiye ekonomisi üzerinde ciddi ve kalıcı bir etki yaratmayacağını kayderken "Ancak Yunanistan'la bu iş sınırlı kalmaz, Yunanistan'dan gelecek bu psikoloji İtalya, İspanya, Portekiz hatta Fransa gibi diğer sorunlu AB ekonomilerine bulaşma eğilimi gösterirse o zaman tabii bütün dünya finans sistemi bundan etkilenecektir" diye konuştu.

'HDP SONUÇTAN MEMNUN'

Referandumda çıkan ‘hayır' sonucunun ardından Türkiye'den SYRIZA'yı ilk olarak kutlayan HDP ise sonuçtan memnun. Referandum sonuçlarının belli olmasından sonra HDP'nin resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada "Eşitlikçi, adil ve özgürlükçü bir dünyanın her zamankinden daha yakın olduğuna dair inancı pekiştirenlere selam" denilmişti.

Yunanistan referandumu sonucunu Sputnik'e değerlendiren HDP İstanbul Milletvekili Sezai Temelli, sonuçtan duydukları memnuniyetini dile getirirken, Yunan halkının, uluslararası finans çevrelerinin borçlandırma politikalarına karşı duruş gösterdiğini ifade etti. "Referandum öncesi uygulanan şantajcı politikalara karşı da onurlu, direnen bir sonuç çıkmıştır" diyen Temelli, Yunanistan'ın borçlarının "ödenmemesi gereken borçlar" olduğunu söyledi. Temelli, şöyle konuştu: "Finans politikaları açısından baktığımızda bu borçlar, ödenmemesi gereken borçlardır. Bu borçların büyük bir kısmı temerrüt faiz yükleridir. Bu borçları alan hükümetler bu kaynakları halkın, toplumun yararına kullanmamışlar, borç verenlerin inisiyatifinde kaynakları çarçur edip Yunan halkını borçlandırmışlardır."

'KUMARHANE KAPİTALİZMİNİN YARATTIĞI SONUÇLAR'

Yunanistan'ın bugünkü borçlarının "Yunan halkının temel haklarının kullanımından doğan değil küresel finans sisteminin diğer birçok ülkede de uyguladığı sistemik bir davranışın sonucu" olduğunu vurgulayan Temelli, "Deyim yerindeyse bir kumarhane kapitalizminin yol açtığı sonuçlardır bunlar. Bu borçların ödenmemesi aslında halkların talebidir. Halkların politik olarak tavrı bu yöndedir" dedi.

Temelli, Avrupa'nın bazı liderlerinin ve uluslararası finans çevrelerinin Yunan halkı hakkında olumsuz bir algı yaratmaya çalıştığını belirtirken referandumda Almanya'nın güney Avrupa'ya dönük ekonomi politikalarına da karşı bir sonuç çıktığını kaydetti. Temelli, "Yeni merkantilist bir iktisat anlayışıyla Almanya güney ülkelerinde yüksek emek sömürüsünü ve buna bağlı olarak ihracat performansını arttırmaya yönelik hamlelerde bulunuyor. Bu referandumda Alman merkantilizmine karşı bir sonucun çıktığını rahatlıkla söyleyebiliriz" diye konuştu.

'TÜRKİYE'DE DE YANSIMASI OLACAKTIR'

Yunanistan'da halkın göstermiş olduğu tepkinin Türkiye içi de önemli olduğunu ifade eden Temelli, Yunanistan kadar olmasa da Türkiye'de de bir borç sorunu bulunduğunu anımsattı. Temelli, Türkiye'de halkın büyük bir kısmının borçlu olduğunu ve ödemekte sıkıntı yaşadığını vurgularken "Her ne kadar Türkiye'de bugün bir iktisadi kriz olmasa bile potansiyel olarak aslında bu iktisadi krizin emarelerini izliyoruz. Bu borçlandırma politikalarına karşı nasıl küresel sermayenin uyguladığı borçlandırma politikalarıyla boğuşuyorsak yine enternasyonalist bir dayanışmayla, küresel emek dayanışmasıyla bu politikalara karşı bir duruşun örülmesi anlamıyla Türkiye'de de yansıması olacaktır" dedi.