ABD Savunma Bakanlığı sözcülerinden Elissa Smith'in açıklamalarına göre, ‘eğit-donat' projesi kapsamında yaz sonuna kadar sadece yaklaşık 90 militan eğitimini tamamlayabilecek. ABD Savunma Bakanlığı'nın diğer sözcüsü Steve Warren ise dah öce yaptığı açıklamada, bu rakamın 200'e yakın olduğunu ve 1500 kişinin de kontrolden geçip beklemede olduğunu söylemişti.
Sputnik'ten Amur Gadjiev'in sorularını yanıtlayan Chatham House Uluslararası Güvenlik Programı Akademisi Kıdemli Üyesi, Müttefikler-Arası İhtiyat Subaylar Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk, şu değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye Suriye sınırına asker sevkiyatını yapıyor. Bu gelişme savaşa hazırlık mı?
Doğal olarak, her ordu her an ihtimallere hazırlıklı olur. Ama basında öne çıkartılan sevkiyatın bir savaşa yönelik olduğunu zannetmiyorum. Suriye tarafındaki durum giderek ciddiyet kazanıyor. Buna paralel olarak da Türk Silahlı Kuvvetleri sanıyorum kendi tedbirlerini arttırıyor. Yoksa sınır ötesine bir operasyon, bir savaş anlamında olduğunu zannetmiyorum.
IŞİD'e karşı bölge ülkelerinin tek tek tavır alması yerine birlikte hareket etmesi daha makul ve etkili bir yol olabilir mi?
Aslında bu, daha makul ve etkili olmanın ötesinde tek yoldur. Yani bu tehdidin sadece bölgeye değil yönelik olduğu ve bu tehditle ancak birlikte mücadele etmek gerektiğini, bu şekilde başarılı olunabileceğini ilgili ülkelerin kabul etmesi, bunun gereğini yapması gerekir diye düşünüyorum.
Peki bölge ülkelerinin birlikte hareket etmesinin önündeki başlıca engeller nelerdir?
Temel engel, tekrar Soğuk Savaş döneminin Doğu-Batı çekişmesine dönülmüş olması. Bu tabi son derece üzüntü verici. İkincisi, bölgede eskiden beri zaten var olan mezhepler arası çekişmenin çok açık bir düşmanlığa ve cepheleşmeye dönüşmesi. Ve bir üçüncü sebep de sanıyorum, dışarıdan yani bölge dışından bölgeyi bilmeyen, bölgeyi tanımayan devletlerin bölgeye müdahil olması ve işi iyicene içinden çıkılamaz hale getirmesi.
Ankara'nın Şam ile irtibata geçip IŞİD konusunda görüşmeye başlaması ihtimali var mı?
Türkiye'de şu anda hükümet malum geçici olarak görevde ve kısa bir süre sonra yeni hükümete görevlerini devredecek. Sadece IŞİD için değil Suriye'deki durum ve genelde bölgedeki durumun ve kontrol altına alınması sonunda barışın oluşturulması için Türk Hükümeti'nin mutlaka doğrudan veya dolaylı olarak Şam'daki yönetimiyle yani Esad yönetimiyle mutlaka irtibata geçmesi ve bir şekilde işbirliğine gitmesi gerektiğine inanıyorum. Eğer bu böyle devam ederse bu durumdan en büyük zarar görenler arasında ilk olarak tabi Suriye'nin kendisi olur. İkinci sırada ise Türkiye geliyor. Yani Türkiye hem eğer Suriye halkını düşünüyorsa hem de kendi milli menfaatini, milli çıkarlarını düşünüyorsa mutlaka Şam yönetimiyle, tekrarlamak ihtiyacını hissediyorum ama, doğrudan ya da dolaylı ama bir şekilde irtibata geçmek ve bir işbirliğine gitmek zorunda.
Amerika'nın, Suriye "ılımlı" muhalif güçleri için hazırladığı eğit-donat projesinin çok yavaş ilerlediğini görüyoruz. Neden acaba? Türkiye'nin bu projeye bakışı nedir?
Şimdi eğit-donat, bir askeri proje olarak ortaya atıldı ve epey zamandır konuşuluyor. Fakat bir sonuç alınamıyor, bir ilerleme sağlanamıyor. Dolayısıyla buradan bir sonuç çıkacağını sanmıyorum. Türkiye'nin yani Türk Hükümeti'nin bu konuya bakışı, bunu ortaya süren başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Batı ülkelerinin görüşü ile siyasi amaçları ve beklentileriyle çelişiyor, çatışıyor. Ve dolayısıyla, bir askeri proje var, "eğit-donat" diye geçiyor ama, bu projeden öngörülen siyasi maksatlar ayrı. Sonuç alınamamasının temel nedeni bu olduğunu zannediyorum.
