DONETSK VE LUGANSK'A ÖZEL STATÜ ÖNGÖRÜLMÜYOR
Ukrayna'nın üniter devlet yapısının korunması temelinde yerel yönetimlerin yetki alanının genişletilmesini öngören tasarı çerçevesinde, Donetsk ve Lugank'taki belirli bölgelerin yerel iradelerine kendini yönetme hakkı tanınacak. İki bölgeye özel statü verilmesi ise söz konusu değil.
Tasarının merkezi yönetimin zayıflayacağı anlamına gelmediğinin altını çizen Poroşenko, dış politika, savunma, güvenlik, kamu düzeni, hukukun üstünlüğü ve vatandaşların haklarının korunması gibi kilit alanlarda yetkinin merkezi yönetimde olacağını söyledi. Ukrayna lideri, ‘ayrılıkçılık günahı' işleyen yerel yönetimlerin yetkisini de bizzat kendisinin sonlandıracağını belirtti.
Ukrayna Devlet Başkanı, ayrıca anayasa değişikliğinin hayata geçirilmesinin ardından yerel seçimlerin yapılabileceğini de belirtti.
Tasarının kabul edilmesi için en az 300 milletvekilinin ‘evet' demesi gerekiyor.
UZMANLAR TASARIYI YETERSİZ VE GÖSTERMELİK BULDU
Bazı uzmanlara göre tasarı bu haliyle Kiev yönetimi ile tek yanlı bağımsızlıklarını ilan eden Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri arasındaki ilişkilerin gelecekte nasıl olacağı sorununa tam bir çözüm sunmuyor.
Kommersant gazetesine konuşan adı belirtilmeyen bir uzman, Ukrayna lideri Poroşenko'nun, Batı'ya karşı Minsk Anlaşması'nı hayata geçirdiğini gösteren bir argüman olarak kullanmak amacıyla bu adımı attığını söyledi.
Bir başka uzman ise Ukrayna liderinin açıkladığı tasarının, eski Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili tarafından 2008'de Abhazya'nın bağımsızlığını ilan etmesiyle sonuçlanan savaşın başlamasından önce gündeme getirdiği Abhazya'ya özel statü öngören teklifi anımsattığına dikkat çekti. Uzman, "Saakaşvili'nin Abhazya iktidarıyla diyalog kurmayı reddetmesi gibi Poroşenko da, Donetsk ve Lugansk liderleriyle işbirliği ihtimalini dışlıyor" dedi.
Krizin barışçıl çözümünü öngören Minsk Anlaşması, yerel yönetimlere geniş yetki verilmesi yönünde anayasal reformların yapılmasını öngörüyor.