Neredeyse rutin haline gelen terör saldırıları karşısında dünya kamuoyu, bu tehdit ile ortak mücadele edilmesi gerektiği konusunda giderek daha çok ikna oluyor.
Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) temsil ettiği büyüyen terör tehlikesi karşısında Suriye ve bölgedeki diğer ülkelerin birleşmesi gerektiği fikri yaygınlaşıyor. Bilindiği gibi, Ürdün ve Suudi Arabistan’ın yanında Türkiye de bu mücadeleye katkı sunmaya hazır.
Peki bugünkü ortamda Ankara’nın, Şam’ın da katılacağı bir uluslarası koalisyonda yer alması mümkün mü? Türkiye’de, Şam ile geçici de olsa birleşip Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve Türkiye’nin sınırlarını tehdit eden terör örgütlerine karşı birlikte hareket etme konsunda neler düşünülüyor?
Konuyla ilgili Sputnik Haber Ajansı’na konuşan Türkiye Emekli Subaylar Derneği Başkanı emekli Hava Korgenerali Dr. Erdoğan Karakuş, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Müdahale için birinci şartın Suriye’nin rıza göstermesi olduğunu düşünüyorum. Suriye’nin kendi topraklarıyla ilgili hem IŞİD, hem de PKK-PYD açısından sıkıntıları var. Şu anda Suriye’nin kuzeyi, hem PKK-PYD hem de IŞİD tarafından neredeyse tamamen paylaşılmış durumda. Burada bir yandan IŞİD'in ne yapacağı belli değil. Öte yandan PYD-PKK, İsrail ile Barzani ve Kuzey Irak’taki güçleri de Akdeniz’e çıkararak Suriye’nin kuzey topraklarını tamamen eline geçirmeye yönelik bir siyaset güdüyor. Bu iki güç de Suriye’de üniter devletin düşmanı."
Türkiye’de halkın asla ve asla Suriyeli kardeşlerimizle bir sorunu yok. İki milyonun üzerinde Suriyeli şu anda Türkiye’de yaşıyor. Bu kişilerin yavaş yavaş kendi topraklarına belirli ölçüde kaydırılmasının büyük yararı olacağını düşünüyorum. Bu, hem Suriye’nin, hem de Türkiye’nin lehine olur. Türkiye, Suriye'de savaşa girmek istemiyor. Bunun için tek yol Esad ile anlaşmak. Esad’la anlaşılırsa, Suriye’nin toprak bütünlüğüne bir zarar gelmeyecektir."