İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, 'Askerler, Gazze deniz ablukasını delme girişiminde bulunan tekneyi ziyaret ederek arama yaptı' ifadesine yer verildi. Açıklamada, müdahalenin 'başarılı olduğu ve teknenin Aşdot Limanı'na doğru götürüldüğü' belirtildi.
Müdahaleyi gerçekleştiren askerlerin 'güç kullanmaya gerek olamadığını' söyledikleri belirtilen açıklamada, müdahalenin 'başarılı olduğu' kaydedildi.
İsrail'in Gazze'ye yönelik ablukasını delmeyi hedefleyen 3. Özgürlük Filosu önceki gün Yunanistan'ın Girit adasından demir almıştı. Eski Tunus Cumhurbaşkanı Muhammed Munsif el-Marzuki ve İsrail meclisindeki Filistinli milletvekillerinden Basil Gattas'ın bulunduğu Marianne, öncü unsur olarak uluslararası sulara ulaşırken, diğer tekneler de aynı güzergahı takip ediyordu.
İsrail'in 2007'den beri Gazze topraklarındaki Filistinlilere karşı sıkı biçimde sürdürdüğü ablukayı delmeyi ve Gazze'ye insani yardım malzemesi götürmeyi amaçlayan 3. Özgürlük Filosu'nu oluşturan 5 teknede toplam 48 kişi yer alıyor.
İsrail Dışişleri Bakanlığı, 3. Özgürlük Filosu teknelerinin deniz ablukası altındaki Gazze'ye ulaşmasına izin vermeyeceklerini, filodaki aktivistleri ülkelerine geri göndereceklerini açıklamış ancak müdahalenin yöntemine ilişkin ayrıntı paylaşmamıştı.
Öte yandan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, 3. Özgürlük Filosu'nda bulunan 47 aktiviste verilmek üzere 'alaycı' bir mektup yazdı. "Yolunuzu kaybetmiş olmalısınız. İsrail'e hoş geldiniz" diyen Netanyahu'nun mektupta, şu ifadelerin yer aldığı öğrenildi:
"İsrail, geçmişte birçok kez yapıldığı gibi Gazze Şeridi'ne denizden kaçak olarak silah sokulmasına izin vermek niyetinde değil."
Abluka altındaki Gazze'ye yardım malzemesi götüren Özgürlük Filosu kapsamında katılan Mavi Marmara gemisi, 2010'da uluslararası sularda İsrail askerlerinin saldırısına maruz kalmış ve müdahale sonunda 10 kişi yaşamını yitirmiş, çok sayıda kişi de yaralanmıştı. Ankara’nın resmi özür talebine olumsuz cevap veren İsrail’le Türkiye’nin ilişkileri kopma noktasına gelmişti.
BM'nin 105 sayfalık raporu, İsrail komandolarının gemide örgütlü ve şiddetli bir direnişle karşılaştıklarını öne sürmüş, askerlerin kendilerini korumak için güç kullanmaları gerektiğini savunmuştu.Raporun içeriğine sert tepki gösteren Türkiye, İsrail ile diplomatik ilişkilerin ikinci kâtip düzeyine düşürülmesi de dahil olmak üzere bir dizi kararı hayata geçirmişti.