Rus devlet adamı, diplomat ve düşünür Yevgeniy Primakov, Rus dışişleri rotasını Batı ve Doğu ülkelerine dengeli yaklaşımdan yana döndürdü. Primakov, her zaman Türkiye'nin Ortadoğu'daki özel rolünü, Rus-Türk ikili ilişkilerinin olumlu bir şekilde inşa edilmesinin önemini vurgulardı.
Rusya Federasyon Konseyi Başkan Yardımcısı Danışmanı, 1. Sınıf Devlet Aktif Danışmanı, Rus Diplomatlar Birliği Başkan Yardımcısı, Rusya Dışişleri Bakanlığı Elçisi Andrey Baklanov, Primakov ile ilgili hatıralarını şöyle anlattı:
"Yevgeniy Primakov, olağanüstü bir Rus politikacı olmanın yanı sıra şarkiyatçı, Arap dili ve edebiyatı uzmanı olarak da biliniyor. Uzun dönem boyunca Şarkiyat Enstitüsü Direktörü oldu. Bu nedenle Ortadoğu'ya olan ilgisi, Türkiye'ye yönelik ilgiyi de kapsıyordu. Bu bağlamda, şu anda Rusya'nın dış politika rotasını doğuya çevirmesiyle ilgili görüşlerin sıkça dile getirilmesi çok ilginç. Dış politikanın doğuya yönelik döndürülmesi gerektiği açıklamalarının, bilim insanı Yevgeniy Primakov'un her zaman kendi bilimsel ve siyasi faaliyetinde savunduğu görüş olduğunu kaydetmek isterim. Bu dönüş, her zaman çok önemli bir unsuru da kapsıyordu: Türkiye ile ilişkilerimizin iyileşmesini ve bu ülkeyle ticari ve ekonomik ilişkilerin aktifleştirilmesini. Bu duruşunu doğrulayabilirim, zira Mısır Büyükelçiliği'nde çalıştığım, onun da Sovyetler'in önde gelen gazetesi Pravda'nın muhabiri olduğu 1968 yılından beri onu tanıyorum. Bu nedenle, doğuya doğru dönüşteki rolünü özellikle kaydetmek isterdim. Bu rolü, son yıllarda çok önemli hale geldi. Bu tamamen Türkiye ile ilişkilerimizin aktifleştirilmesiyle ilgili. Ayrıca, Primakov'un Rusya-İslam Dünyası Strateji Vizyon Grubu'nun kurucusu ve yöneticisi olduğunu kaydetmek isterim. Bu arada, dönemin İslam İşbirliği Teşkilatı'nın başkanı olan Türkiye temsilcisi Ekmeleddin İhsanoğlu, Primakov'u çok yakından tanıyordu. Bir dizi konuda çok yakın işbirliği yaptılar. Yevgeniy Primakov'un hiçbir platformda Türk meslektaşlarımızı ve dostlarımızı göz ardı etmediğini söylemek gerek. Biz de Sayın İhsanoğlu'na minnettarız, çünkü ülkemiz için tarihi bir rol oynadı. Onun başkanlığında, İslam İşbirliği Teşkilatı'na gözlemci olarak katılabildik. Bu gözlemci statüsü üyeliğe çok yakın. Böylece Yevgeniy Primakov'un dış politikamızın doğu ve Türk yönleriyle bağı çok büyüktü."
Uluslararası ilişkilerin bugün Yevgeniy Primakov düzeyinde siyasetçilere büyük ihtiyaç duyduğu görüşü var. Bu görüşe katılıyor musunuz?
"Şu anda dış politika yönünde çalışmak çok zor, bildiğiniz gibi bunu son yıllarda defalarca dile getirdim. Zira siyaset adamlarının düzeyi çok küçüldü. Uzman desteği düzeyi niteliksel şekilde düştü. Bu, dünyadaki durumu zorlaştırıyor. Oysa şu anda çok sayıda karmaşık olan ve günden güne azalan bilgelik ile profesyonelliği gerektiren çatışma durumlarını görüyoruz. Bu nedenle, son yıllarda dünya genelinde yaşanan bu zorlukları aşmak için uluslararası akil adamları grupları oluşturuluyor. Yevgeniy Primakov da böyle gruplardan birine dahildi. Ancak bunlar, dünyadaki olumsuz eğilimin göstergesi. Uluslararası toplum, günümüz siyaset adamlarının kalibresinin çok düştüğünü hissediyor. Görevlerinin üstesinden gelemiyorlar. Sonuçta uluslararası toplum, emekliye ayrılan diplomatlara başvurmak zorunda kalıyor. Bu eski diplomatlar, kendi uzmanlık potansiyelini ve deneyimini kullanarak bugün bile olayları anlayıp doğru tavsiyede bulunabiliyor."