Ülkelerini IŞİD'e karşı savunan Kürt kadınların hikayesini anlatan belgesel, ‘Onun savaşı: Kadınlar IŞİD'e karşı' adını taşıyor. Bu alanda bir ilk niteliği taşıyan belgeselde YPG üyesi kadınlar, kendi ağızlarından IŞİD'le mücadeleye dahil olma hikayelerini anlatıyor.
‘BABAMIN BENİMLE GURUR DUYMASI İÇİN KATILDIM'
IŞİD tarafından işgal edilen ve Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı Serekaniye kentinde doğup büyüyen 18 yaşındaki Gulan, ailesini korumak için silahlı mücadeleye dahil olduğunu söylüyor. Gulan, kendisini çatışma bölgesine götürecek trene binmeden önce "Babamın güvende yaşaması ve benimle gurur duyması için düşmanla savaşmaya devam edeceğim" diyor. Babası ise kızına "Sakın yakalanma. Eğer IŞİD'in eline düşersen son mermini kendin için sakla" tavsiyesinde bulunuyor.
Irak ve Suriye'de kanlı işgal eylemlerini sürdüren IŞİD militanları, şu ana kadar yüzlerce kadın ve genç kızı kaçırdı. Militanlar, Müslüman olmayan kadınları katlediyor, taciz ediyor ya da Müslümanlığa geçip cihatçılarla evlenmeye zorluyor.
En son Palmira kentini ele geçiren IŞİD, şu anda Suriye'nin neredeyse yarısını ve Irak'ta da birçok önemli noktayı kontrolü altına almış durumda. Bölgeyi İslam dışı unsurlardan ‘arındırma' iddiasındaki IŞİD, Irak'ta Kürt kökenli dinsel azınlık gruplarından Yezidilere karşı soykırım eylemleri gerçekleştirdi. Kürtler, Temmuz 2013'ten beri IŞİD dahil çeşitli aşırılık yanlısı cihatçı gruplara karşı savaş veriyor. Kadınlar da bu savaşın en önemli parçalarından biri.
‘IŞİD MİLİTANLARI KADIN SESİNDEN BİLE KORKUYOR'
Ailesi tarafından istemediği bir evliliğe zorlanınca, YPG'ye katılmak için Türkiye'den Suriye'ye kaçan 16 yaşındaki Çiçek, IŞİD militanlarının kadınlar tarafından öldürüldüklerinde cennete gidemeyeceklerine inandığını söyleyip "Bu nedenle kadınların mermilerinden kaçıyorlar. Kadın sesi duyduklarında bile çok korkuyorlar" diye ekliyor.
‘KADINLAR YENİ BİR TOPLUM İSTİYOR'
YPG'nin erkek komutanı Roni, YPG'li kadınların yeni bir toplum yaratmak istediğini belirtiyor: "Biz kadınların ev hanımı olmaya zorlandığı, erkeklerin mülkiyeti ve namusu olarak görüldüğü bir toplumda büyüdük. Kadınların evin dışına adım atmasına bile izin verilmez. Evlilik, kadınlar için hapishaneye düşmekten farksızdır. Daha önce hiç kimse, kadın ve erkeğin arkadaş olabileceğini ya da birlikte savaşacağını düşünemezdi bile."
‘DEVRİM İÇİNDE DEVRİM'
Roni, kadınların mücadeleye katılmasını ‘devrim içinde devrim' olarak nitelendiriyor.
‘MOTİVASYONUMUZ ÖZGÜR BİR GELECEK İNŞA ETMEK'
YPG'li bir diğer kadın savaşçı Tolheldan, Kürt savaşçıların sadece Kürtler için değil; tüm insanlar için eşitliğe dayalı bir yaşam inşa etmeye çalıştığını ifade ediyor. Tolheldan, "Bu bölge çok fakir, Kürtler ise herkesten daha fakir. Fakir bir çocuk, zorluk nedir bilir. Bu da, onların özgür bir gelecek için savaşmalarında motivasyon oluyor" diye konuşuyor.
RT ekibi, belgesel çekimi için üç hafta boyunca çatışma alanından sadece 3 km uzaklıkta bulunan Suriye'nin Irak sınırındaki YPG eğitim kampında kaldı.