Tüm dünyanın mülteci meselesinde sınıfta kaldığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
‘AVRUPA BİZDEN GÜÇLÜ AMA…’
Bölgemizde yaklaşık 5 yıldır devam eden hadiseler, hepimizi derinden yaralıyor ve üzüyor. Bu süreçte biz kardeşlik hukukunun gereği olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalıştık. İmkanları bizden daha iyi olan ülkelere göre çok daha cesur davrandık ve kapılarımızı açtık. Hiçbir mağduru, mazlumu zalimin pençesine terk etmedik, etmeyeceğiz. Demokrasi ve refah konusunda sözü hiç kimseye bırakmayan Batı ülkelerinin bu süreçte utanç verici tavrını görüyoruz. Mülteci teknelerini sınırlarına yaklaştırmayıp, içindeki masumları Akdeniz'in Ege'nin sularında ölüme terk eden ülkeler var. Sadece ve sadece kendi halklarının refahını öne sürerek yardım için uzanan elleri geri çevirmek bize göre insanlık suçudur. Hiçbir ülke kendini ve halkını dış dünyaya kapatarak arzu ettiği refaha ve güvenliğe kavuşamaz. Kapılarını açmayan bu devletler, Türkiye'nin omuzladığı yüke destek vermekten de kaçınıyorlar. Şu an bizim ülkemizde 2 milyon mülteci var. Avrupa'nın tamamında 200 bin kişi bile yok. Avrupa ekonomik olarak bizden güçlü değil mi? Nerede insan hakları? Bu ikiyüzlü tavır ortadan kalkmadığı sürece dünya barışı her zaman tehlikededir.
‘TÜM DÜNYA SINIFTA KALDI’
"Biz kilerimizdeki son ekmeğe kadar, elimizdeki imkanları kardeşlerimizle bölüşmekten çekinmeyiz. Ama bu tüm insanlığın ortak sorunudur. Batı başta olmak üzere tüm dünya Suriye'de insanlık, Mısır'da demokrasi konusunda sicilinin bozulduğunu bilmelidir. Biz Suriye ve Irak'ta sorunların barış içinde çözülmesi için en başından beri mücadele ettik. Şam ve Bağdat yönetimlerine uyarılarımızı en başından beri yaptık. Ayrıca BM, NATO, AB nezdinde, bölgedeki gelişmelerin nereye varabileceğini sürekli anlattık."
‘SURİYE'DE OYUN OYNANIYOR, İZİN VERMEYECEĞİZ’
"Malesef dün önce Şam rejimi, ardından DEAŞ konusunda yapılan yanlışlar bugün PYD konusunda yapılıyor. Bölgenin tarihine, sosyolojisine, demografisine uymayan hiçbir çözüm, bu coğrafyaya barış getirmez. Biz bölgededki herhangi bir etnik ve inanç grubunun değil, orada yaşayan tüm insanların hakkını, hukukunu, geleceğini gözeten çözümden yanayız. Bu dayatmalar daha çok kan, daha çok acı getirir. Suriye'de sadece bir gruba destek verilerek, diğer tüm kesimlerin tasfiyesine dönük bir oyun oynanıyor. Biz bu oyuna izin vermeyeceğiz. Ülkemizdeki misafirlerimizi yurtlarına, evlerine kavuşturmak için çabalarken, yeni zulümlerin yaşanmasına göz yummayacağız. Vatanlarından uzakta, sabırla güzel günlere kavuşmak isteyen kardeşlerimizin sonuna kadar yanında olacağız. İnşallah zafer sizlerin olacaktır. Men sabera zafera (Kim sabrederse zafere erer)."