TBMM'de kaydını yaptırdıktan sonra Sputnik'in sorularını yanıtlayan AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, seçim sonuçlarının yeni bir seçime neden olacağı yönündeki görüşe katılmadığını söyledi. Erken seçim beklentisi olmadığını kaydeden Miroğlu, "Görebildiğim kadarıyla hiçbir siyasi parti erken seçime sıcak bakmıyor. Önümüzde denememiz gereken koalisyon alternatifleri var. Bu alternatiflerle ilgili süreç tamamlanır, bunlardan sonuç alınamazsa tabi muhtemelen bir erken seçime gidilebilir" dedi.
'YÜZDE 24 OYLA BİR AZINLIK HÜKÜMETİ GERÇEKÇİ DEĞİL'
AK Parti'siz bir hükümet kurulamayacağını söyleyen Orhan Miroğlu, "Çünkü her iki partinin Meclis aritmetiği koalisyona yetmiyor. HDP'nin bu koalisyonu dışarıdan desteklemesi çok zor olabilir. Problem sadece HDP'nin destek verip vermemesi açısından değil. Bir kere MHP'den şu ana kadar gelen açıklamalara baktığınız zaman HDP'nin dışarıdan dahi destekleyeceği bir hükümette yer almayacaklarını ifade ediyorlar. Diyelim ki HDP'nin niyeti değişti, CHP ve MHP'yi dışarıdan desteklediği bir azınlık hükümeti kuruldu, ama MHP bunu reddediyor zaten" dedi. HDP ve MHP'nin dışarıdan desteklediği CHP'nin kuracağı bir azınlık hükümeti formülünü ise Miroğlu, "Böyle bir şey olabilir mi? Yüzde 24 oyla bir azınlık hükümeti gerçekçi değil" sözleriyle değerlendirdi.
'İLK FORMÜL AK PARTİ-CHP KOALİSYONU'
"Aslında baktığınız zaman tabanları arasında farklar var, dünya görüşü, seküler meseleler var. Tamam bütün bunlar var ama aslında Türkiye'nin demokratikleşme sürecine baktığınız zaman her iki tabanın çok da uzak yerde durmadıklarını görüyoruz CHP ve AK Parti tabanının. Arada aşılmaz duvarlar, aşılmaz mesafeler yok. MHP'de biraz daha içe kapanık bir milliyetçilik söz konusu. Bu tabi MHP'yi olası koalisyon formüllerinin biraz dışında bırakıyor. Keşke böyle olmasa."
'HDP İLE OLMAZ AYRI YERDE DURUYORLAR'
"HDP'yi suçlamak için söylemiyorum. 2007'de bu arkadaşlarımız parlamentoya girdiler, iki dönem de parlamentodalar. Türkiye'nin demokratikleşme hamleleri genellikle bu iki dönem içerisinde gerçekleşmiş hamleler. Yani AK Parti'nin beyaz devrim dediği, Kürt meselesi temelli ama tabi sadece o çerçeveye oturmuş değil, daha geniş çerçevesi olan o reform süreçlerinde bu arkadaşlarımızın bir imzası bile yok. Bu ciddi bir problem. Dolayısıyla dışarıdan baktığınız zaman evet Kürt meselesini çözmek, yeni anayasa yapmak, AB ile ilişkileri normalleştirmek… Bütün bunlarda sanki iki parti arasında bir fark yokmuş gibi görünüyor ama pratiğe, gerçek siyasetin zeminine baktığımız zaman HDP'nin çok ayrı bir yerde durduğunu ama AK Parti'nin de bu reform sürecinin yegane aktörü olduğunu görüyorsunuz. "
'SEÇİMİN ÖNEMLİ SONUCU PKK'NIN İKTİDAR ALANINI GENİŞLEMESİDİR'
'ÇOCUKLARI DAĞA KAÇIRILAN AİLELER YARDIM İSTEDİ'
Geldiği bölgede hala 15-16 yaşında çocukların dağa kaçırıldığını ifade eden Miroğlu, kayıt için Meclis'e gelmeden önce bu ailelerden birisinin kendisini aradığını söyledi. Miroğlu, "Ne yapabilirim,ailelere ne anlatacağım bilmiyorum. Mardin milletvekiliyim, ama ben şimdi o çocukları şu kamptan bu kamptan nasıl kurtaracağım? Kurtarabilir miyim? Hayır yapamayacağım bu açık bir şey. İki ay orada kaldım ve bu iki ay boyunca birçok ilçeden yüzlerce çocuk dağa yönlendirildi. Bunların bir kısmı kaçırılıyor, bir kısmı gönüllü gidiyor. Bu sonucu değiştirmiyor. Sonuçta, 15-16 yaşındaki çocukların dağa yollanmasından söz ediyoruz" diye konuştu.
'ÖCALAN'IN GÜCÜ İNŞALLAH AZALMAZ'
"Bir yandan halkın ona tanıdığı verdiği demokratik zemini iyi kullanabilmek, topa iyi vurmak, bir yandan da Kandil'in bu alandaki tasarrufunu entegre etmek. Silahlı mücadeleye kim çağrıda bulunur, bir tek insandan bahsediliyordu o da Abdullah Öcalan. 80 milletvekili elde eden HDP'nin bu başarıdan sonra Kandil'den ilk duyduğumuz şey, 'ne Abdullah Öcalan ne de HDP bize silah bırakma çağrısı yapamaz'. Oysa eskiden bizim gazeteci arkadaşlarımız gidiyorlardı, bu insanlara mikrofon tutuyorlardı. O insanlar da diyorlardı ki, 'siz bize boşuna geldiniz, biz burada kendi militanlarımıza silah bırakın diyemeyiz, bunu diyebilecek gücü olan tek kişi var Abdullah Öcalan'. Şimdi durum değişti. Ben başından beri eğer HDP barajı aşarsa Abdullah Öcalan'ın gücünün azalacağını düşünüyordum. İnşallah yanılırım."
'AK PARTİ ARTIK TEK AKTÖR DEĞİL'
'BLOK SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİ SÖYLEMİ'
CHP'nin "hükümet kurma görevi yüzde 60'lık blokta" diyerek açıkladığı koalisyon ilkelerini de değerlendiren Miroğlu, "Yüzde 60'lık blok ne demek; blok bir kere soğuk savaş döneminin bir söylemidir. Biz blok falan değiliz, biz siyasi partileriz. Hepimizin belli bir gücü var. İlkeler öyle toplamayla olacak bir iş değil. MHP ile HDP'nin aldığı oyu nasıl topluyorsunuz? İkisi çok farklı, iki uç milliyetçi hareket. Sayın Kılıçdaroğlu burada bence yanlış yapıyor. Kendi partisinin aldığı oy üzerinden yorum yapmak daha doğru olur" dedi.
'CUMHURBAŞKANI'NI TARTIŞMAK AHLAK DIŞI'
'RÖVANŞİST YAKLAŞIMLARLA KOALİSYON KÜLTÜRÜ OLUŞMAZ'
Yeni hükümet kurma sürecinde muhalefet tarafından gündeme getirilen 4 eski bakanla ilgili yolsuzluk iddiaları konusunu da değerlendiren Miroğlu, "Yolsuzluklar konusunda belli bir süreç yaşandı Meclis'te ve tamamlandı. Yeni yasama döneminde isteyen her parti bu süreci yeniden başlatabilir. Bunda hiçbir beis yok. Bu baki hala. Ama bu rövanşist yaklaşımlar üzerinden koalisyon mantığını kurmak, koalisyon kültürü oluşturmak mümkün mü derseniz ben mümkün görmüyorum. AK Parti açısından da CHP'ye baktığınız zaman ayıplanacak çok şey bulabilirsiniz. Yani AK Parti'de paralel yapıyla olan alakası, Gezi'deki tutumu, Kürt meselesindeki işi savsaklaması, bütün bunların üzerinden bir eleştirel konum içinde davranırsa koalisyon olmaz. Koalisyon dediğiniz şey evet ilkeli bir şeydir ama herkesin biraz da fedakarlık yaptığı bir şeydir" dedi. Orhan Miroğlu, tüm bunların aşılabileceğine inandığını, Türkiye'nin kolay bir ülke olmadığını, çok riskli bir konjonktürün içine girdiğini, şu an Suriye'de olup bitenlere en çok da Türk ulusalcıları ile Türk milliyetçilerini düşündürmesi gerektiğini söyledi.