Durak, davanın duruşmasına verilen aradan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Ankara, Antalya ve İzmir başta olmak üzere farklı illerden meslektaşlarının, madenci yakınlarının avukatlığını üstlenmek üzere Ermenek'e geldiğini belirtti. İddianamenin 166 sayfadan oluştuğunu hatırlatan Durak, şöyle konuştu:
'İÇERİDE TEK TARAF VAR'
Tutuklu yargılanan Saffet Uyar'ın avukatı Şeref Han ise mahkeme salonunda maden sahası sahibi ve teknik nezaretçinin yanında birkaç sanığın yargılandığını bildirdi.
Maden faciasında evlatlarını kaybedenlerin de duruşmayı izlediğini ifade eden Han, şunları söyledi:
'DAVADAN VAZGEÇİN DİYORLAR'
Faciada yaşamını yitiren işçilerden Ali ve Kerim Haznedar'ın babası Şükrü Haznedar, çocuklarının ihmaller yüzünden hayatını kaybettiğini öne sürerek, "Bile bile katliam yaptılar. Burada üç vardiya 30-40 kişi çalışırken, yanlarında bir çavuş, bir mühendis bulunmuyor" dedi.
Haznedar, Ermenek Adliyesindeki duruşmaya ara verilmesinin ardından, gazetecilere yaptığı açıklamada, sanıkların ifadelerinin yalandan ibaret olduğunu savundu.
Haznedar, sanıkların ihmalleri gizlemeye çalıştığını ileri sürerek, "İhmaller yüzünden çocuklarımız gitti. Bile bile katliam yaptılar. Burada üç vardiya 30-40 kişi çalışırken, yanlarında bir çavuş, mühendis bulunmuyor. Bundan büyük katliam olmaz ki" şeklinde konuştu.
Faciada ihmali bulunan birçok kişiye iddianamede yer verilmediğini savunan Haznedar, "15 bin liralık malzeme alınmıyorsa o maden neden çalıştırılıyor? Kapatsın, gitsin. Alamıyorsa bize söyleselerdi, biz alsaydık" diyerek tepki gösterdi.
Merhum işçilerden İsmail Gürses'in annesi Ayşe Gürses de "Para verelim davadan vazgeçin' diyorlar. Bizimkiler nasıl suyun içinde can verdi, bunları da su kuyusuna atsınlar. Parada pulda gözüm yok, evladım yanımda olsa yeterdi. Benim en değerli varlığımdı" ifadesini kullandı.