Suudi Arabistan, Filistin sorunu nedeniyle İsrail'i resmen tanımasa da, İran'ı engelleme çabası iki ülkeyi bir araya getirdi. Ortadoğu coğrafyasına has olarak nitelendirilebilecek bu durum, dün Washington'da yapılan Dış İlişkiler Konseyi toplantısında ilk kez resmiyet kazandı.
İsrail ve Suudi Arabistan yönetimleri arasında 2014 başından beri yürütülen beş gizli görüşmede varılan sonuçlar, Washington'daki toplantıda dünya kamuoyu ile paylaşıldı. Toplantıya katılan Suudi Arabistan hükümeti danışmanlarından Enver Macid Eşki ve kısa zaman içinde İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürlüğü koltuğuna oturması beklenen Dore Gold, iki ülke arasındaki barışı ilan ederken, İran'ı bölge güvenliğini tehdit eden bir ülke olarak nitelendirdi.
Gold, "Bugünkü duruşumuz, ülkelerimiz arasında yıllardır varolan tüm görüş ayrılıklarını çözdüğümüz anlamına gelmiyor. Ancak ilerleyen yıllarda bu konuları kapsamlı bir şekilde ele almayı umut ediyoruz" dedi.
'İRAN'A KARŞI ORTAK BİR ARAP ASKERİ GÜCÜ OLUŞTURULMALI VE BAĞIMSIZ KÜRT DEVLETİ KURULMALI'
İran'ın bölgede düşmanca ve saldırgan tutumlar sergilediğini anlatan Eşki ise Suudi Arabistan'ın öncülüğünde İsrail ile hayata geçirilen barış inisiyatifinin en öncelikli konulardan biri olduğunu vurguladı. İran'ın faaliyetlerini terörizmle bir tutan Eşki, bölgenin iyiliği için Tahran'daki mevcut yönetimin devrilmesine destek istedi. Suudi yetkili, ayrıca İran'a karşı ortak bir Arap askeri gücü oluşturulması ve bağımsız Kürt devleti kurulması gerektiğini söyledi.
'DÜŞMANIMIN DÜŞMANI DOSTUMDUR' MANTIĞI
Suudi Arabistan, İsrail'i resmi olarak tanımıyor. İsrail ise Riyad yönetiminin Filistin devleti kurulması talebini kabul etmiyor. Uzmanlar, İran'ın Irak ve Yemen'de giderek büyüyen etkisi nedeniyle, iki ülkenin ‘Düşmanımın düşmanı dostumdur' mantığı ile hareket ederek güç birliğine yöneldiğini belirtiyor.