Bu koşullarda Suriye muhalefetinin militanlarını eğitip donatmak ne kadar perspektifli ve mantıklı bir uygulama? ‘Eğit-donat’ programıyla Türkiye daha çok ‘Suriye bataklığına’ girme riskiyle karşı karşıya kalmaz mı? Türkiye, bu tür uygulamalar sayesinde Suriye’deki “İslam Devleti”, El-Nusra Cephesi ve diğer radikal örgütlere karşı tek başına kalmaz mı?
Konuyla ilgili, Sputnik Haber Ajansı’na konuşan CHP Şehit Aileleri ve Gaziler Koordinasyon Merkezi Başkanı ve askeri uzman Güneydoğu Gazisi Koray Gürbüz, şunları söyledi: Eğit-donat programı kapsamında eğitilecek kişiler kimler, onları kim seçecek, belli değil. Şu anda Suriye’de bilindiği gibi bine yakın muhalif grup var, bine yakın muhalif grup Beşar Esad’a karşı şu anda savaşıyor. Bu gruplar ‘eğit-donat’ kapsamı altında nasıl seçilecek belli değil. Ve bunların Türkiye’de, bir yandan IŞİD’e, öte yandan Esad’a yani Suriye’deki mevcut hükümete karşı eğitileceği söyleniyor. Şu anda IŞİD’in 20 milyon civarında günlük petrol satışı var. Şimdi bu petrol kuyularının yeri belli, petrollerin çıkarıldığı yer belli. Kimin çıkardığı ve kime sattığı da belli. Bu petrolün satılacağı ülkelerin sayısı çok fazla değil. İlk önce siz IŞİD’in elinde bulunan o petrol kuyularını yerle bir edin veyahut da IŞİD’in sattığı petrolü almayın, bunun ticaretini engelleyin. IŞİD tarafından her gün 20 milyon dolarlık petrol satılıyor ve bu petrol satışının büyük kısmının Türkiye üzerinden gerçekleştirildiği söyleniyor. Siz ilk önce bunun bir engelleyin. IŞİD, Amerikalılar tarafından kurulmuştur. Ve ABD’nin desteği ile bu hale gelmiştir. Amaçları da bellidir. Amaçları, Kuzey Irak’tan, Suriye’den bir koridor açmaktır. IŞİD’in görevi de, o koridorun sınırlarını belirlemektir. Bu yüzden Türkiye'nin Amerika’nın yönlendirmesine karşı gelmesi gerekir. Şimdi bu uygulamalardan hiçbirisi bizim çıkarlarımıza uygun değildir. Bu olaylar tamamen Amerika’nın çıkarlarına hizmet etmekten başka bir şey değildir.
'TÜRKİYENİN İZLEDİĞİ YANLIŞ POLİTİKA'
CHP Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu ise konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: Adalet ve Kalkınma Partisi’nin izlediği Suriye politikası, Türkiye’yi Suriye’deki iç savaş konusunda taraf yapmıştır ve Suriye’deki çatışmaların yoğunlaşmasına, artmasına, büyümesine neden olmuştur. Ve bu nedenledir ki, yaklaşık iki milyon Suriyeli Türkiye’ye sığınmak zorunda kalmış, iki yüz binden fazla insan da maalesef hayatını kaybetmiştir. Bunda Türkiye’nin izlediği yanlış politikanın katkısı vardır. Türkiye’nin izlediği politika ayrıca sınır illerindeki güvenliği de iki anlamda olumsuz etkilemektedir. Birincisi, zaman zaman Suriye tarafından gelen ister rejim, ister muhalefet olsun mermiler, havan topları vs., can kayıplarına sebep olmaktadır. İkinci tehlike ise, Suriye’de gezen yüzlerce terör örgütü zaman zaman Türkiye’de terör eylemlerinde bulunmaktadır. Bu nedenle ‘eğit-donat’ programını kapsayan hükümetin Suriye politikası, Türkiye’nin ve Türk halkının güvenliğini olumsuz etkilemektedir.