Taksim Dayanışması, Gezi Parkı protestolarının 2. yıldönümü nedeniyle basın açıklaması düzenledi. Karaköy'deki TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Şubesi'ndeki basın açıklamasını Taksim Dayanışması adına Ali Çerkezoğlu ve Mücella Yapıcı yaptı. Açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi:
"Bu ülke Gezi'yi yaşadı. Haziran'ın sıcağını iliklerine akıttı. Milyonlar şarkılarını dillerinden düşürmeden kararlı ve direngen bir duruşu tarihin içinden geçerek yaşadılar. Cesur yürekli kadınların ve gençlerin büyük bir ağacın yapraklarına dönüşerek kara bir dumanı dağıttığı, nefes aldırdığı bir ülke artık burası… Bu ülkenin tarihinde ender rastlanacak halkın o kendi olduğu, kendini bulduğu, parkından, meydanlarından yola çıkarak bedenine, yaşamına, ülkesine, geleceğine sahip çıktığı o tarihi anların, Gezi'nin suretini tarihe aksettirdiği o takvim yaprağının yıldönümünde; bedenimizle, ruhumuzla; kaybettiklerimiz ve sonsuza kadar yaşatacaklarımızla; aşkımız ve direngenliğimizle her yerdeyiz… İstanbul'da ve ülkenin dört bir yanında şehirlerin parklarında ve meydanlarındayız. Gezi'yi yaşadığımız ve anımsadığımız yerde ve her yerdeyiz. Gezi Parkında ve Taksim Meydanı'ndayız. Gezi'den dört bir yana yayılan park forumlarındayız. Ankara'nın, Adana'nın, Antakya'nın, Eskişehir'in, İzmir'in Edirne'nin, Samsun'un, Diyarbakır'ın, Antalya'nın… Her şehrin ve ilçenin Meydanlarında ve Parklarındayız, her yerdeyiz…"
DAVİD HARVEY: KÜRESEL ANLAMDA EŞSİZ
Basın toplantısına dünyaca ünlü İngiliz coğrafyacı, siyasal iktisatçı, sosyal kuramcı ve aktivist David Harvey de katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Harvey, şöyle konuştu:
"Gezi protestoları sırasında ilginç olan bir nokta İstanbul'da bir parkın korunması için başlayan protestoların Türkiye'nin her yerinde başka bir şeye dönmüş olmasıdır. Sadece İstanbul içinde olan bir protestodan bahsetmiyor olmamız Gezi'nin önemli kavramlarından biridir. Gezi Parkı protestolarının bulaşıcı etkileri olduğuna inanıyorum. Buradaki protestolar başladıktan sonra dalga dalga büyümesinin hemen ardından Sao Paulo protestoları başladı. Oradaki protestolar Brezilya'nın 50-60 şehrine sıçradı. Bu protestoların hepsi aynı değil, hepsinin farklı kökenleri vardı ancak hepsinin ortak noktası bulunuyordu. Bu ortak nokta, yeni bir demokratik karar alma mekanizması ortaya çıktı. Herkesin parçası olduğu, katılımcı bir demokrasi anlayışı bu protestoların ortak noktasıydı."