Türkiye’de parlamento seçimleri öncesi propaganda yarışı tam hızıyla devam ediyor. Siyasi partilerin seçim programlarında, geleneksel olarak dış politikaya da özel önem verilmekte.
Seçim sürecinin en çok ilgiyle takip edilen partilerinden biri kuşkusuz Halkların Demokratik Partisi (HDP).
Acaba, genç ve aktif bir parti olan HDP'nin temel dış politika ilkeleri ne? Partinin Suriye konusundaki tutumu nedir? NATO’nun doğuya doğru genişlemesi hakkında ne düşünüyorlar? Rusya’ya bakışları nasıl?
Sputnik Haber Ajansı’na konuşan HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı ve Van Milletvekili Nazmi Gür, konuya ilişkin şunları söyledi:
HDP, kuşkusuz dünya barışına önem veren, halklar arası kardeşliği öngören ve ülkeler arası sorunların barışçıl-demokratik yöntemlerle çözümlenmesini öngören bir siyasal programa bağlı. Bizim açımızdan dış politikada asıl olan, halkların özgürlüğü, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve nihayetinde de karşılıklı olarak birbirine saygıdır. Bu bağlamda, özgürlükleri zapt edilen Kürtler gibi halkların özgürleşmesini savunuyoruz.
Suriye konusunda tutumunuz nedir? “Cenevre-3” fikrine nasıl bakıyorsunuz?
Bizim Suriye konusundaki politikamız baştan itibaren son derece nettir. AKP hükümetinin başındaki Davutoğlu’nun ve Erdoğan’ın sürdürdüğü Suriye politikasını hep eleştirdik. Çünkü Suriye’de kardeş halkların yaşadığını biliyoruz. Elbette ki, Suriye halklarının demokratik bir gelecek kurma konusundaki mücadelelerini, çabalarını destekliyoruz. Suriye sorununun bir iç savaşa dönüşmesi ve nihayetinde bütün bölgeyi ve dünyayı tehdit edecek bir boyuta ulaşan DAİŞ (IŞİD) gibi, El-Kaide ile bağlantılı El-Nüsra Cephesi gibi radikal örgütlerin ortaya çıkması halklara katliam hatta soykırıma varan biryıkım getirmiştir. Bu örgütlerin Suriye ve Irak’ta varlık göstermesi, insanlık ve dünya için bir tehdittir.
Bu sebeple Suriye sorununu, ancak ve ancak Suriye halkları çözer diye düşünüyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğünü elbette ki savunuyoruz. Suriye’nin bütün sorunlarının çözümü ve demokratik bir Suriye’nin kurulması için öncelikli olarak bu ülkedeki iç savaşın durdurulması gerekiyor. Tabi, uluslararası birçok aktör, özellikle Moskova yönetiminin de Suriye’nin içinde bulunduğu savaştan çıkarılması için ciddi bir çaba içinde olduğunu biliyoruz. Bu konuda Rusya’nın barışçıl çabalarını elbette ki olumlu buluyoruz.
Şu ana kadar iki Cenevre toplantısı gerçekleştirildi. Ama bu toplantılar, örneğin Kürtleri ya da Aleviler, Hristiyanlar, Süryaniler gibi halkları kapsamadığı için başarıya ulaşmadı. Birleşmiş Milletler’in inisiyatifinde sürdürülecek olan bu tür uluslararası bütün girişimlerin, özellikle etnik ve dinsel temelde kapsayıcı olması gerektiğini düşünüyoruz. Eğer Cenevre-3 yapılacaksa, Kürtleri, Süryanileri, Ermenileri, bir bütün olarak Hristiyanları, Alevileri, Sünni Arapları ve Suriye’nin bütün demokratik dinamiklerini göz ardı etmeden yapılması gerekir. Aksi takdirde DAİŞ gibi, El Nusra Cephesi gibi radikal örgütler, tüm dünya için daha tehlikeli bir boyuta gelebilir.
'NATO'NUN GENİŞLEMESİ BÖLGE İSTİKRARINI SARSAR'
NATO’nun doğuya doğru genişlemesi ve Rusya’yı çevreleme politikası hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bizim partimiz militarizme karşıdır ve militarist ittifaklar konusundaki tutumu son derece nettir. Ukrayna ve Kırım ile doruğa çıkan anlaşmazlığın barışçıl yöntemlerle çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. NATO ittifakına üye olan ülkelerin militarist yöntemleri öne çıkarmak yerine, demokratik yöntemleri ve diplomasiyi devreye sokmaları halkların yararınadır. Doğuya doğru bir genişleme, bölgede istikrarı derinden sarsar. Bu bağlamda var olan statükoları değiştirmek maalesef her zaman barışçıl yöntemlerle olmuyor.
Dolayısıyla, bu tür nüfuz alanlarını genişletme ve militarist yöntemleri devreye koymak çözüm değil, tam tersi çözümsüzlük, şiddet ve savaş getirir ki, hem NATO’nun hem bölgedeki diğer ülkelerin bundan kaçınması gerekir diye düşünüyoruz.
HDP'NİN RUSYA'DAN BEKLENTİLERİ
Rusya ile ilişkilerinizi nasıl geliştirmeyi düşünüyorsunuz? Bu konuda hangi alanlara ağırlık vermek istersiniz?
Yaklaşık 7-8 ay önce Eş Başkanımız Selahattin Demirtaş ile birlikte Rusya’ya ziyaretimiz oldu. Dışişleri Bakanlığı’nda önemli görüşmeler yaptık, sivil toplum kuruluşları ve Duma’daki siyasi partilerle yakın ilişkiler kurduk. Parti olarak, Rusya’nın hem Ortadoğu hem de kendi bölgesindeki öneminin farkındayız. Hem ekonomik bir güç olarak, hem de tüm dünya açısından Rusya’nın konumunun bilincindeyiz. Bu nedenle, Kürt sorununun demokratik-siyasi çözümünde inisiyatif alarak destek olması için Rusya ile iyi ilişkiler kurma konusunda çabalarımızı yoğunlaştıracağız.