Suudi Arabistan'ın önderliğindeki Arap Koalisyonu, Yemen'de önce Kararlılık Fırtınası ardından da Umuda Dönüş adı altında askeri operasyonlar düzenledi.
Bu operasyonların amaçları nelerdi? Askeri eylemleri, hangi adımlar takip edecek?
Kararlılık Fırtınası operasyonunun tek amacı, Yemen halkını küçük grubun diktesine karşı, bu grubun silah yoluyla ve dış yardım sayesinde kendi iradesini tüm halka dayatma çabasına karşı korumaktı. Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin talebi doğrultusunda, Suudi Arabistan Krallığı, Yemen'de meşru hükümeti geri getirme ve bölgeyi Husi grubunun gerçekleştirdiği darbenin sonuçlarına karşı koruma amacıyla kardeş ve dost ülkeler ile uluslararası koalisyon kurdu. Koalisyon, Mısır'da yapılan 26. Arap Birliği Zirvesi'nde destek alan Kararlılık Fırtınası askeri operasyonu başlattı.
Husi grubunun müzakere masasına geri dönmesi umudunu dile getiriyoruz ve barışa uyması, BM Güvenlik Konseyi'nin ilgili kararlarını uygulaması için bu gruba baskı yapılması konusunda uluslararası toplumu sorumluluğunu yerine getirmeye çağırıyoruz. Biz, Yemenli kardeşler arasında ulusal uzlaşının elde edilmesi ve Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi şahsında meşru yönetim altındaki Yemen'in yeniden inşa edilmesi için en iyi koşulları oluşturmak için çaba harcayacağız.
PUTİN, SELMAN'I MOSKOVA'YA DAVET ETTİ
Yemen'deki soruna siyasi çözüm bulunması için Suudi ve Rus yönetimi arasında temaslar var mı?
Rusya ile temaslar sürüyor ve bir gün bile aksamadı. Ortak çıkarlar, iki ülke yönetimleri arasında çeşitli bölgesel ve uluslararası sorunlar ile ilgili istişarelerin ve müzakerelerin yapılması ihtiyacını getiriyor. Bu arada Kral Selman Bin Abdul Aziz Al Saud ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında son görüşme, Nisan 2015'te gerçekleşti. Görüşme sırasında İki Kutsal Caminin Hizmetkârı (Kral Selman), Yemen'deki zor durumun normalleşmesi için Rusya'nın harcadığı çabaları takdir etti ve 14 Nisan 2015 tarihli 2216 sayılı kararın kabul edilmesinde Rusya'nın sergilediği duruş nedeniyle teşekkür etti. Devlet Başkanı Putin ise İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Selman Bin Abdul Aziz'i Rusya'ya davet etti.
Yemen'in yeniden inşası konusunda Körfez ülkelerinin ortak bir planı var mı?
Suudi Arabistan, Kararlılık Fırtınası öncesi ve sonrası Yemen'deki kardeşlerine yardımını bir gün bile aksatmadı. Bu yönde çalışmalarını sürdürecek. Kral Selman Bin Abdul Aziz Al-Saud, Yemen'deki kardeşlerimize acil yardım için 274 milyon dolar ayrılması emrini verdi. Ayrıca Kral Selman, İnsani ve Acil Yardım Merkezi kuruldu ve bu merkezin ihtiyaçları için 1 milyar Suudi riyali ayrıldı.
İki Kutsal Caminin Hizmetkârı ayrıca, Yemen halkının isteğine yanıt vererek, 17-19 Mayıs 2015 tarihinde Riyad'da "Yemen'in kurtuluşu ve federal devletin inşası namına" konulu konferans düzenledi.
'MOSKOVA'NIN ROLÜNE ÖNEM VERİYORUZ'
Yemen'deki çatışmanın çözümüne Rusya'nın daha aktif katılması gerektiğini düşünüyor musunuz?
Rusya, BM Güvenlik Konseyi'nin önemli bir üyesi ve muhtemelen bu, geçmişte olduğu gibi Güvenlik Konseyi kararının kabulüne yansıyacak. Rusya ile görüşüyoruz ve olumlu sonuç elde edilmesini umuyoruz. Rusya, Yemen konusunda kendi bakış açısına sahip, bu görüşüne saygı duyuyoruz. Kararlılık Fırtınası operasyonu sırasında sivillerin tahliyesi için aktif işbirliği yaptık.
Rusya ile işbirliğine büyük önem veriyoruz, aramızdaki danışmalar kalıcı nitelikteydi. Tutumlarımızın aynı olduğunu hatırlatmadan geçemeyeceğim. Rusya'nın bu dönemde oynadığı barışçıl role büyük önem veriyoruz.
RUSYA-SUUDİ ARABİSTAN İLİŞKİLERİ
Bilindiği gibi Suriye ve İran dahil bazı uluslararası konularda Suudi Arabistan ve Rusya'nın görüşleri uymuyor ve bu tür sorunlu noktaların giderek çoğaldığı izlenimi oluşuyor. İki ülke arasındaki mevcut ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz? İşbirliğinin azaldığı söylenebilir mi?
Tam anlaşma, kardeşler arasında bile olmaz. Bu nedenle, siyasi ve diğer tüm konularda daha büyük anlaşmalara varılması için görüş alışverişini sürdürmemiz gerektiğini söylüyoruz. Bu, olumlu ve doğru bir eğilim. İran'a gelince, bölgede herhangi olumlu eğilime destek verme yeteneğinde olsaydı onlar da katkıda bulunurdu, ancak aksine birçok ülkede istikrarsızlığa yol açan ve endişe yaratan unsurların parçası olmayı tercih ettiler.