ABD Donanması'nın resmi internet sitesinde yer alan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: ‘USS Ross'un Karadeniz'deki mevcudiyeti, ABD'nin NATO'daki ve Karadeniz'deki bölgesel partneriyle ortak operasyonel kapasitesi ve ortaklıklarını güçlendirmeye yönelik bağlılık ve sorumluluğunu yeniden teyit edecektir.'
‘OKYANUSLAR VE DENİZ YOLLARININ GÜVENLİK VE EMNİYETİNİ KORUMA AMACIMIZA BAĞLIYIZ'
USS Ross'un kaptanı Tadd Gorman da şu açıklamayı yaptı: "Bu, ABD'nin NATO müttefiklerinin kolektif güvenliğine olan bağlılığını gösterecektir. Deniz güvenliği, harekâta hazır olma durumu ve denizlerdeki kapasiteyi güçlendirmek ile bölgede barış ve istikrarı teşvik etmek için müttefiklerimiz ve partnerlerimizle yakın çalışmaya devam edeceğiz. Okyanuslar ve deniz yollarının güvenlik ve emniyetini koruma amacımıza bağlıyız.'
USS Ross, 13 Kasım 2014'te Karadeniz'de yapılan NATO tatbikatı dönüşünde, İstanbul Sarayburnu'nda bağlı bulunduğu sırada karaya inen askerlerinin başına, Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyeleri tarafından çuval geçirilmesiyle daha önceden Türkiye'nin gündemine gelmişti.
TÜRK BAYRAĞI ASMIŞTI
Olayın ertesi günü Çanakkale Boğazı'ndan geçiş yaparak Ege Denizi'ne doğru yol alan geminin, zorunlu olmamasına rağmen Türk bayrağı çekerek İstanbul'dan hareket etmesi ve ilerlemesi dikkat çekmişti. İstanbul'da yaşanan olayın ardından ABD savaş gemisinin sergilediği bu davranış, Türkiye'ye bir nezaket göstergesi olarak algılanmıştı.
ABD ordusu Karadeniz'de Montrö Anlaşması ve uluslararası hukuk uyarınca bulunabiliyor. 1936 tarihli Montrö Antlaşması gereği Karadeniz'e kıyısı bulunmayan ülkelerin savaş gemileri burada 21 günden fazla kalamıyorlar.
6. Filo'ya bağlı güdümlü füze destroyeri USS Jason Dunham da, gemi, Bulgaristan ve Romanya gemileriyle ayrı ayrı eğitim amaçlı iki harekata katılmak amacıyla 3 Nisan'da Karadeniz'e girmişti.