Kongre’nin de onay vermesi halinde Suudi Arabistan’a 10 Seahawk helikopteri ve 38 Hellfire füzesi satılacağının açıklanmasının ardından Sputnik’e konuşan bir ABD Dışişleri yetkilisi, Körfez’e sunulan bu ayrıcalıkların kaynağını 2 yıl öncesinde aramak gerektiğini belirtti:
“Körfezli partnerlerimizle balistik füze savunma sistemi planlamaları konusunda yıllardır süren yapıcı bir işbirliğimiz var. Kısa süre önce ortak füze savunma sistemi mimarisi hususunda da yaptığımız görüşmeler de verimli geçti. Bunun temeli Aralık 2013’te atılmıştı. Başkan Barack Obama, FMS konusunda KİK devletlerinin ‘uluslararası örgüt’ sınıfına sokulmasına karar vermişti.”
Adının açıklanmasını istemeyen yetkiliye göre, bu karar, ABD’nin Körfez’e verdiği ‘sözü’ yerine getirmesine olanak sağlayacaktı. Bu söz de ‘Körfez’i daha güçlü ve bölgedeki ortak çıkarlar karşısında zorlukla yüzleşme açısından daha etkin bir partner kılmak’ şeklindeydi.
Obama İran’la nükleer müzakereler ve güvenlik gündemiyle KİK temsilcilerini önce Beyaz Saray’da, ardından da Camp David’de ağırlamıştı. Suudi Arabistan’ın, Kral değil İçişleri Bakanı seviyesinde temsil edilmesi tartışmalara yol açsa da, taraflar KİK balistik füze savunma mimarisinin geliştirilmesi ve erken uyarı sistemi oluşturulması üzerinde mutabık kalmışlardı.
ABD’nin 2013’teki söz konusu ‘uluslararası örgüt’ kararı da uluslararası savunma sözleşmelerinin yürürlüğe sokulmasını kolaylaştırma amacı taşıyordu.