Sputnik'e konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatın bu yıl arzu edilen şekilde başlamadığını ifade ederek, doların tüm dünyada değer kaybetmesinin ihracatı olumsuz etkilediğini söyledi.
Rusya'da en kötü senaryonun geride kaldığına ve bundan sonraki gelişmelerin olumlu yönde olacağına inanan Büyükekşi'ye göre, Rusya önemli fırsatları barındıran bir ülke konumunu koruyor.
Büyükekşi söyleşisinin tamamı şöyle:
Dolar ve euro kurundaki yükseliş ihracatı nasıl etkiliyor? Merkez Bankası sizce kura müdahale etmeli mi? Merkez Bankası ve siyasiler arasındaki ‘faiz indirimi' tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Döviz kurlarındaki oynaklığın artması, ihracatçılarımızın fiyat belirlemesini zorlaştırıyor. Bizim ihracatçılar olarak ana talebimiz, rekabetçi ve öngörülebilir kur seviyeleri. Bu yüzden Merkez Bankası'nın öngörülebilir kur seviyelerinin oluşması hususunda daha proaktif olması gerektiğine inanıyoruz. İhracatçı için önemli olan kurdaki dalgalanmaların minimum seviyede olması. Bunlar haricinde zaten her çeyrek bazında gerçekleştirdiğimiz Eğilim Anketleri ile ihracatçıların nabzını tutuyor ve rekabetçi ideal kur seviyelerini açıklıyoruz. Tüm ihracatçılar TİM'in internet sitesinden bu bilgilere erişebiliyorlar.
Avrupa Birliği'ne ihracatta durum nedir? Azaldı mı, artıyor mu? Avrupa'daki ekonomik durgunluk Türk ihracatçısını nasıl etkiliyor?
Rusya'ya ihracat ne durumda? Rusya'ya batı tarafından uygulanan yaptırımlara Türkiye dahil olmadı. Türkiye'nin bu durumdan kazancı nedir? İhracata olumlu katkısı oldu mu?
2015 yılının ilk 4 ayında Rusya'ya yönelik toplam ihracat bir önceki yıla göre yüzde 35 azaldı. Sektörel bazda bakıldığında ise ihracat, otomotiv sektöründe yüzde 63, hazır giyimde yüzde 45, tekstilde yüzde 41, elektrik-elektronikte yüzde 62 gerilerken; madende yüzde 24, tütün sektöründe yüzde 41, fındık sektöründe ise yüzde 11 artış gösterdi. Rusya pazarında sıkılaşan likidite koşulları ve Ruble'deki sert dalgalanma, ihracatçıları olumsuz etkiliyor.
Tekstil ve hazır giyim sektöründe de Ruble'deki sert değer kaybı, talep ve siparişlerin belirgin şekilde gerilemesine neden olurken hem Rus hem de Türk firmaların borç ödemelerinde sorun oluşturuyor.
Rusya Devlet Başkanı Putin'in 1 Aralık 2014'te gerçekleşen Ankara ziyareti sırasında ekonomik alanda bazı anlaşmalar imzalanmıştı. Rusya ile milli parayla alışveriş yapmak, bankalar arasında işbirliği artırarak ortak fonlar oluşturmak, karşılıklı ticaretin önündeki engelleri tamamen kaldırılması amaçlanıyor. Türkiye-Rusya ekonomik ilişkilerde gelinen noktayı değerlendirir misiniz? Rusya ile ekonomik ilişkiler ne düzeyde?
2023 yılında ise ikili dış ticaret hacmimizin 100 milyar dolara çıkmasını hedefliyoruz. Bu amaç doğrultusunda atılan adımları memnuniyet ile takip ediyor ve destek vermeye çalışıyoruz.
Rusya'da göreceli bir istikrar görüldüğünü ve rublenin değeri ile fiyatlar daha istikrarlı ve öngörülebilir hale geldiğini söyleyebiliriz. Bu gelişmelerin de önümüzdeki dönemde Rusya'ya ihracatımıza pozitif yansıyacağını düşünüyoruz.
Türkiye, Avrasya ile ekonomik ilişkilerini geliştirmeli mi?
Önümüzde 7 Haziran seçimleri var. Seçim öncesi dönemde ihracatçılar endişeli mi? Yoksa, Türkiye'de güven ve istikrar ortamı ihracatçıları memnun mu ediyor?
Türkiye, Haziran'daki seçim döneminin ardından 4 yıllık seçimsiz bir döneme giriyor. Siyasi risklerin azalacağı bir dönemde Türkiye'nin istikrar ortamına ve fırsatlara odaklanması gerektiğine inanıyoruz.
Senenin ikinci yarısından itibaren topyekûn bir yaklaşımla, ülkemizin ekonomisini inovasyon ve Ar-Ge ile dönüştürerek ihracatın katkısının daha anlamlı olduğu yüksek büyüme oranlarını yakalamamız gerektiğini düşünüyoruz.
Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için atılması gereken adımlar nedir? Sizin üzerinize düşen sorumluluklar neler? Bu konuda çalışmalarınız var mı?
Son olarak çözüm sürecinin başarıya ulaşması ihracatçıyı, bölgedeki kalkınmayı nasıl etkiler? Bu konudaki görüşünüz nedir?
Birlik ve beraberlik içinde tarihin önümüze koyduğu en önemli sorunlarımızdan birini, Kürt kardeşlerimizle birlikte çözüyoruz. Bu sorunun tam anlamıyla çözüldüğünde, Türkiye'nin potansiyelinin çok daha güçlü bir biçimde açığa çıkacağını düşünüyoruz. Türkiye artık sosyal sorunlarını hızla çözerek enerjisini kalkınmaya ve dost ülkelerle işbirliğini artırmaya odaklandı. Bu anlamda Rusya ile de, nükleer enerji santrali başta olmak üzere birçok alanda işbirliğimizi güçlendireceğimize inanıyoruz.