ABD Başkanı Barack Obama, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri temsilcileriyle Camp David'deki zirvenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Obama, "ABD ile KİK ülkeleri arasında güvenlik ilişkisi, bölgenin istikrarının köşe taşlarından biri olmaya devam edecek. Bizim ilişkimiz iki yönlü, hepimizin sorumlulukları var" diye konuştu.
'ABD SÖZLERİNİ TUTAR'
Ortaklıklarını birçok somut noktada artırmak istediklerini dile getiren Obama, bu noktada ABD'nin KİK ülkelerinin güvenliğine dönük sarsılmaz taahhüdünün altını çizdi.
President Obama hosts GCC meeting at Camp David pic.twitter.com/OmaTY7ENO0
— petesouza (@petesouza) 14 Mayıs 2015
Obama, BM sözleşmesine aykırı şekilde herhangi bir KİK ülkesinin toprak bütünlüğüne tehdidin engellenmesi ve karşı koymada bu ülkelerle çalışmaya hazır olduklarını bildirerek, "Böyle bir durumda ABD, KİK partnerlerimizi savunmak için potansiyel askeri güç kullanımı dahil hangi eylemlerin uygun olacağına ivedi karar vermede KİK ortaklarının yanında durmaktadır. Şunu vurgulamama izin verin; ABD sözlerini tutar" dedi.
Obama, ABD'nin bu ülkelerin kritik savunma kapasitelerini hızla güçlendireceğini, erken uyarı sistemi bulunan balistik füzelere karşı koruyacak savunma sistemi geliştireceklerini belirtti.
BEYAZ SARAY: ERKEN UYARI SİSTEMİ KURULMASINA YARDIMCI OLACAĞIZ
“KİK ülkeleri ülkenin balistik füze savunma sisteminin geliştirilmesi ve erken uyarı sistemi kurulması üzerinde mutabık kalmışlardır. ABD de füze savunma sisteminin altyapısını inceleyecek ve söz konusu erken uyarı sisteminin kurulması için teknik destek sağlayacaktır. Ayrıca zirvenin katılımcıları füze savunma sisteminin kapsama alanına giren bölgedeki bölgesel işbirliğini artırmak için ortak tatbikatlar yapılması üzerinde de anlaşmıştır.”
'ESAD'I İÇERMEYEN BİR GEÇİŞ'
Bölgedeki silahlı çatışmaları çözmek için de birlikte çalışma taahhüdünde bulunduklarını ifade eden Obama, bu noktadaki ana ilkelerinin ülkelerin egemenliğine saygı duyma, çatışmaları sadece siyasi olarak çözülebileceğini kabul etme, kapsayıcı hükümetin önemi, azınlıkların haklarına saygı duyma ve insan haklarını koruma olduğunu kaydetti.
Obama, "Suriye'de tüm aşırılık yanlarına karşı ılımlı muhalifleri güçlendirmeye devam etmeye ve Beşar Esad'ı içermeyen, tüm Suriyelilere hizmet eden kapsayıcı bir hükümete doğru müzakere edilmiş bir geçişi başarma çabalarını artırmaya bağlılığımız sürüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Irak hükümetini reformlar ve IŞİD ile mücadelede desteklemeyi sürdüreceklerini dile getiren Obama, Yemen'deki insani ateşkesi de memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi ve ülkedeki tarafları siyasi görüşmelere dönmeye çağırdı.
'İRAN'LA ÇEKİŞME ÇIKARIMIZA DEĞİL'
Zirvede İran üzerinde de önemle durulduğunu belirten Obama, kendisinin Körfez ülkelerini İran ile nükleer müzakereler konusunda bilgilendirdiğini söyledi.
'İRAN'IN İSTİKRARSIZLAŞTIRICI EYLEMLERİ DÜŞÜK MALİYETLİ'
Obama, Körfez ülkelerinin, İran ile kapsayıcı ve teyit edilebilir bir anlaşmanın kendilerinin de çıkarına olacağını söylediklerini ama nükleer anlaşmaya varılsa dahi İran'ın yaptırımların kaldırılmasıyla kazanacağı kaynakları bölgedeki istikrarsızlaştırıcı eylemlerini artırmada kullanabileceği kaygılarını da dile getirdiklerini aktardı.
Obama, bu noktada, Körfez bölgesinde "savunma, istihbarat ve denizcilik kapasitelerini artırma gibi konulara odaklanılması ve terörizme karşı ülkelerin uyum içinde hareket etmesi halinde, bu tür zorluklarla daha iyi mücadele edilebileceğini" bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunlar, İran'a karşı yaptırımlar azaltıldığında olabileceklere dair kaygıları reddetme anlamına gelmiyor. Ancak, vurgulamak istediğim, bu istikrarsızlaştırıcı eylemlerin bazılarının artık devam etmemesini sağlayabilmemiz gerektiği. Suriye, Libya ve Yemen gibi yerlerde daha iyi işler çıkarır ve işleyen siyasi yapıları inşa edersek, o zaman İran dahil herhangi birileri, buralardaki ayrılıkları daha az sömürme imkanı bulur."