Baltimore kentinde çakı bulundurduğu gerekçesiyle gözaltına alınan siyah genç Freddie Gray’in nakil için bindirildiği polis aracında aldığı darbeler sonrası hayatını kaybetmesi, ardından başlayan geniş çaplı protestolarda da Ulusal Güvenlik Muhafızları’nın ellerinde silahlarla kente inmesi güvenlik güçlerinin gereğinden fazla silahlandırıldığı endişelerini yeniden gün yüzüne çıkardı.
Savunma Bakanlığı’nın 1997’de başlattığı 'DOD 1033' programı ‘sayesinde’, Baltimore gibi kentlerdeki polis merkezleri tüfek, el bombası, askeri aydınlatma ekipmanı, gece görüş gözlüğü ve zırhlı araç gibi ‘savaş hali silahları’ bulundurabiliyor. Yalnızca Maryland eyaleti polisinin sokaklarda kullanmak üzere elinin altında tuttuğu 12 milyon dolar değerindeki askeri teçhizat var.
Nitekim Business Insider sitesinde yazan gazetecilerden birinin 2014’te Ferguson’da polis şiddetine yönelik çıkan olaylarda gördüğü manzara bu verileri destekliyor. Polislerin 5.56 mm’lik ve hedefi 500 metre mesafeden vurabilen tüfekler taşıdığını anlatan gazeteciye göre, askeri kamuflaj kıyafeti giyen polisler yine savaş alanlarında kullanılan araçlarla sokaklarda ilerliyordu.
Eski bir asker olan Rafael Rivera da “Ferguson’daki polis, 2003’te Irak’a giden ordudan bile daha donanımlı. ABD’deki polis departmanları sanki savaşa girecekmiş gibi hazırlıklı” ifadelerini kullandı.
YALNIZCA TEK BİR POLİSE 13 TÜFEK
Senatör Claire McCaskill de eylülde polisi silahlandırılmasına ilişkin bir Kongre oturumunda, yerel poliste askerdekilerden daha çok silah olduğunu söylemiş, Michigan’da yalnızca tek bir polis memuruna 13 saldırı tüfeği verildiğini anlatmıştı.