Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, geçen hafta Barack Obama'nın davetiyle Amerika Birleşik Devletleri'ne resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Washington temasları kapsamında Atlantik Konseyi'nde konuşan Barzani, "Devlet sahibi olmak, kendi geleceğine karar vermek Kürdistan halkının en tabii hakkıdır. Kürt devletini kabul eden ve buna destek veren birçok ülke var" ifadelerini kullanarak bağımsız Kürdistan'ın kurulmasının önündeki engellerin kalktığını söyledi.
'BU TALEP GİTTİKÇE ÖNE ÇIKACAK'
Bağımsız Kürdistan talebinin Irak'ta giderek daha fazla ön plana çıkacağını belirten Işık, "Coğrafi nüfus dağılımının bu programlamada önemli olduğunu düşünüyorum. Irak'ta tam bir lokalizasyon söz konusu. Kürdistan bölgesinin dışındaki diğer bölgelerde Kürtlerin yaşamasına pek olanak sunulmuyordu. Türkiye'de de neredeyse Kürdistan'da yaşayan kadar Kürt nüfus var. Fakat Kürt hareketi, Türkiyeli Kürtlerin nüfus dağılımının da etkisiyle, birlikte yaşama arzusunu programlaştırarak daha reel bir taleple öne çıktı" dedi.
'SADDAM SONRASI OLUŞTURULAN SİYASAL DÜZEN DE KAPSAYICI DEĞİL'
Işık, Irak'ta Saddam sonrası oluşturulan yeni siyasal düzenin de, eskisi gibi kapsayıcı olmaktan uzak olduğuna dikkat çekti:
"Irak'ta Saddam sonrası kapsayıcı bir yönetim oluşturulabilseydi, bugün sadece demokrasinin nasıl daha ileriye taşınacağı tartışılırdı. Saddam Sünni iktidarın egemenliğini kurdu ve Sünni olmayan kesimleri dışladı. Saddam'dan sonra gelen iktidarlar da bu kez Sünnileri dışladı. Şiiler bir bütün olarak hakimiyet istedi. Fakat Kürtler örgütlü ve güçlü olduğu için dışlanamadılar."
'ORTADOĞU'DA ARTIK TEK BİR AKTÖR YOK'
"Kürtlerin hukuk çerçevesinde olsa dahi tek başına bağımsızlık istemesi yeterli değil" diyen Işık şöyle devam etti:
"Ortadoğu'da artık tek bir aktör yok. ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, bölge devletleri hatta Rusya, Çin ve Japonya bile gelişmelerle çok yakından ilgileniyorlar. Dolayısıyla çok aktörlü bir tablo var."