Başbakan Ahmet Davutoğlu seçim gezileri kapsamında Muş'taydı. Mitingde Ayna grubunun seslendirdiği "Davutoğlu Ahmet Hoca" şarkısının Kürtçe versiyonu çalındı. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz Davutoğlu'ndan önce kürsüye çıktı, bölgeye yapılan yatırımları anlattı.
Davutoğlu kürsüye çıktığında Muşluların misafirperverliğinden söz etti, Onlara "Gerçekten olağanüstü bir misafirperverlikle bizi karşıladınız, bizden de size ser sera ser çeva… Sizin de bizim başımızın üzerimizde yeriniz var, gönlümüzde kalbimizde yeriniz var " diye seslendi.
Davutoğlu çözüm süreciyle ilgili mesajlar verdi, HDP'yi eleştirdi: "HDP çıktı o da bütünüyle İslam dünyasının medarı iftiharı Kürt kardeşlerimizi dininden imanından koparmak için Kürt ulusalcılığı yapıyor. Din kardeşliği üzerinden ihdas edilen birliğin bozulmasına izin verir miyiz? Diyanet'le uğraşıyorlar. Malazgirt'ten gelen birliği yıkmak istiyorlar. HDP'nin de CHP'nin de zihniyeti aynı, milleti tarihinden koparmak istiyor. Milleti aziz kılan ortak değerlere yabancılaştırmak istiyorlar. İnadına kardeşlik diyecek miyiz? 12 Eylül zihniyeti ne kadar yanlışsa HDP'nin zihniyeti de aynı ölçüde yanlış, baskı temellidir."
'SİLAHA VE BASKIYA YÖNELİRLERSE…'
Davutoğlu Kürtçe'nin önündeki engelleri AK Parti'nin kaldırdığını, boşaltılan köylere dönüldüğünü söyledi. Başbakan Davutoğlu, HDP'nin yol ayrımında olduğunu savundu: "HDP bir yol ayrımındadır, ya terör dilini kullanacaklar-ki 6-7 Ekim'de kullandılar- ya da barış dilini kullanacaklar. Barış içinde görüşlerini ifade edeceklerse dağdan inip her yerde barışı konuşsunlar, görüşlerini ifade etsinler ama silaha ve baskıya yönelirlerse buna ne biz ne de bu meydanı dolduran Muşlular izin verir."
'SİLAHLARI BIRAKMADILAR'
Başbakan Davutoğlu çözüm sürecinde PKK'nın silah bırakması şartını hatırlattı, "2013 Mayısı'nda yapacaklardı, yapmadılar" dedi, PKK'ya çağrısını yineledi: "Bizim çözüm sürecinden anladığımız annelerin ebediyen çocuklarından ayrılmamasıdır. Annelerin ıstırap duymamasıdır. Silahları bırakın dedik, 2013 Mayısı'nda bırakacaklardı, yaptılar mı, yapmadılar. Niçin bırakmıyorlar? Bu ülkede artık silaha, teröre teslim olur musunuz? İşte seçime gidiyoruz. Gelin özgürce yarışalım, Türkiye'de fikir özgürlüğü var. Ama artık şu silahı terk edin. Diyarbakır annelerinin acısını yüreğimde hissediyorum. Artık bu özgürlük ortamını hep beraber koruyalım. Çözüm süreci artık partilerin meselesi değildir, milletin meselesidir. Her ne suretle olursa olsun başarıya ulaşacaktır."