Ankara, Kırım Tatarlarının durumu ile ilgili endişelerin ve tedirginliğin sebebini ortadan kaldırmak ve durumlarına ilişkin bilgileri birinci elden almak için eski siyasetçiler, bilim adamları ve sivil toplum örgütü temsilcilerinden oluşan bir heyeti Moskova’nın onayıyla Kırım’a gönderme kararı almıştı. Türk heyeti dün Kırım Cumhuriyeti yönetimi ve Kırım Tatar örgütlerinin temsilcileriyle görüştü.
Görüşmelerde hangi konular ele alındı? Kırım yönetimi yapılan görüşmeler hakkında ne düşünüyor?
Kırım Başbakan Yardımcısı, Kırım’ın Rusya Devlet Başkanlığı Temsilcisi Georgiy Muratov, Radyo Sputnik'e yaptığı açıklamada konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
Kırım Cumhuriyeti Devlet Konseyi ve Kırım Cumhuriyeti Bakanlar Konseyi düzeyinde Türk heyetiyle kapsamlı müzakerelerin gerçekleştiğini kaydetmek isterim. Bu, samimi ve somut bir diyalogdu. Türk heyetini, baskı uygulanmış ve tehcir edilmiş halk olarak Kırım Tatarlarına haklarının geri verilmesiyle ilgili tüm kararlar hakkında bilgilendirdik. Kırım Tatar nüfusuna ve Kırım’da yaşayan diğer azınlıklara maddi ve sosyal destek için ne kadar büyük kaynakların ayrıldığını anlattık. Türk heyeti buna büyük ilgi gösterdi, bilmedikleri çok şey vardı. Kırım’daki reformun, Ukrayna Anayasası’nın 138. maddesi 2. paragrafına esasen düzenlendiğini anlattım, buna büyük ilgi gösterdiler. Bu paragrafa göre, Kırım Özerk Cumhuriyeti, o zamanlar böyle adlandırılıyordu, referandumu düzenleme ve gerçekleştirme hakkına sahipti. Bu yüzden hem Ukrayna’nın iç hukuku hem de uluslararası hukuk açısından referandum tamamen meşruydu. Kırım’a gelen Türk heyeti tüm bu bilgileri büyük bir dikkatle dinledi ve her şeyi kamuya ve Türk hükümetine ileteceklerine söz verdi.
Rusya tarafından Kırım Tatarları için oluşturulan koşullar arasında şunlara dikkat çekmek isterim: Kırım Tatarcası, Kırım Cumhuriyeti’nin resmi dili ilan edildi. Federal Hedef Programı’nda, Kırım Tatar nüfusunun yoğunlukta yaşadığı yerler için altyapı gelişimini sağlama konusunda bir dizi tedbir öngörülüyor. Tüm bu tedbirlerin eşsiz olduğunu, Türk dinleyici ve okurlarımız için vurgulamak isterim. Kırım Tatar nüfusu, daha önce hiçbir zaman böyle bir avantaja ve yönetimin dikkatine sahip değildi.
Türk heyetini, bir diğer önemli konu hakkında daha bilgilendirdik. Muhtemelen Türk misafirlerimiz için beklenmedik olmuştur. Toplum temsilcileri olarak, Rusya Federasyonu bölgelerinden Kırım Cumhuriyeti’nin yerli halkı olan Kırım Tatarlarının yaşam koşullarını incelemek için geldiler. Rusya Federasyonu’nun, “yurtdışında yaşayan Rus yurttaşların desteklenmesi ve haklarının korunması hakkında” 1999 tarihli bir yasası var. Bu yasa, sadece Rusları değil Kırım Tatarlar dahil Rusya’nın diğer tüm halklarını da ilgilendiriyor. Bu nedenle Türk misafirlerimize, Türkiye’de yaşayan Kırım Tatar nüfusunun temel hakları ile ilgili tüm ayrıntıları bilmek istediğimizi söyledik.
Söz konusu temel haklardır. Aralarında, dil öğrenimi ve dil öğreniminin Türk yönetimi tarafından desteklenmesi, kültürün, eğitimin, medyanın ve belki de ulusal ve kültürel özerkliğin desteklenmesi hakkı yer alıyor. Diyalog sırasında Türk heyetinin bu konuları konuşmaya hazır olmadığını anladım. Oysa daha önce, Kırım Tatarlarının Türkiye’de yoğunlukla yaşadığı yerleri net olarak açıkladık. Tüm bunlar, konuşmamıza ek ağırlık kazandırdı. Şimdi Kırım Tatarları dahil bizim temsilcilerimiz, Türkiye’ye giderek Türkiye Cumhuriyeti’ndeki Kırım Tatar nüfusunun yaşam koşullarını inceleyebilecek. Henüz Türk yönetiminin bu temel haklara ne derecede uyduğunu ve uyguladığını bilmiyoruz.
Elbette görüşmemiz sırasında, somut ayrıntılarla ilgili konulara da değindik. Örneğin, neden Kırım Tatarlarına ait televizyon kanallarından biri, —tümünün değil sadece birinin olduğunu kaydederim- ATR kapatıldı? Bazı kişiler neden gözaltına alındı ve haklarında soruşturma yürütülüyor? İlgili açıklamaları Türk tarafına ilettik ve tüm bunların Rusya kanunlarına uygun şekilde yapıldığını vurguladık. Ayrıca, Kırım Tatar faktörünün bugün yabancı ülkelerdeki bazı siyasi güçler tarafından siyasi amaçlarla kullanıldığını da Türk ortaklarımızın hatırlaması ve anlamasını istedik. Özellikle Rusya ve Kırım’a karşı propaganda kampanyası başlatmak için siyasi araç olarak kullanılıyor. Bu faktöre büyük bir dikkatle yaklaşmalarını ve dikkate almalarını istedik.
Kırım, Türkiye ile ilişkileri geliştirmeyi istiyor mu?
İstemenin ötesinde Türkiye ile ilişkilerimiz aktif şekilde gelişiyor. Kırım’da çok sayıda Türk işadamı bulunuyor. Kırım’da serbest ekonomik bölge oluşturulduğundan, verimli gördükleri yatırım projelerini uygulama olanaklarını inceliyorlar. Ayrıca yarımadadaki altyapının kapsamlı olarak yenilenmesini ve modernizasyonunu öngören Kırım Cumhuriyeti’nin Kalkınması İçin Federal Hedef Programı kabul edildi. Tüm bu tedbirler, ekonomik işbirliğinin büyütülmesi için elverişli fırsatlar yaratıyor. Elbette Kırım Cumhuriyeti, Türkiye ile kültürel, insani, eğitim ve diğer alanlarda da işbirliğine büyük ilgi gösteriyor. Bu, bizim için çok doğal. Türkler, bizim tarihi komşularımız ve şunun altını çizmek gerekir ki, ABD ve Avrupa ülkelerinin dayattığı gayri meşru yaptırımlara katılmadılar.