Askeri Elektronik Sanayii (ASELSAN), NATO Balistik Füze Savunma Programında Amerika Birleşik Devletleri (ABD) firması Leidos'un liderlik yaptığı takımın içerisinde yer alacak. Proje, Almanya, ABD, İngiltere, Fransa, Hollanda ve Kanada'dan 8 firma ile yürütülecek. Hedefte ise füze savunma sistemlerinin NATO Komuta Kontrol sistemine uygun şekilde geliştirilmesi var.
Türkiye'nin hava savunma füze sistemi ihalesi geçen aylarda Çinli bir firmaya kalmış, Batılı müttefikler bu duruma tepki göstermişti. Çin'den füze alınıp alınmayacağı hala belirsizliğini korurken, Türkiye, tepkileri bertaraf etmek mi istiyor? Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu konuyu Sputnik için değerlendirdi.
"ASELSAN, Batı silah sistemi ve füze savunma sistemleri içerisinde teknoloji çalışmaları yapıyor. Müşterek hareket ediyor. Fakat öbürü sadece bir ihale" diyen Kuloğlu şöyle konuştu:
"Türkiye'nin bir füze savunma sistemine ihtiyacı var. Bu füze savunma sistemi de için bir ihale yapıldı. Nihai karar verilmemesine rağmen, Çin'in tercih edilebileceğine ilişkin bir sonuç ortaya çıkmıştı. Batılı ülkeler de buna muhalif hareket etti. Sistem Çin'den alınsa bile, kendi teknolojinizi uygulamak suretiyle entegrasyon sağlayabilirsiniz. O bakımdan füzenin başka yerden alınması, eğer teknolojiye hakimseniz bir sorun yaratmaz. Fakat sistemi aldıktan sonra Çinli mühendislerle çalışırsanız ve bu sistemi NATO'ya entegre etmek isterseniz bir takım bilgilerin dışarıya sızmasına sebep olabilirsiniz."
'ÖNCELİK MİLLİ İHTİYAÇLAR'
Türkiye'nin, füze savunma sisteminin milli olmasını istediğini belirten Kuloğlu, "NATO'ya kendi füze savunma sistemimizi havale etmek ve onun himayesine girmek mümkün değil. Onun için bu ihale yapılmıştı. Kendimizin komuta edeceği, milli ihtiyaçların dikkate alınarak tasarlanmış bir sisteme ihtiyacımız vardı. Söz konusu sistemin NATO içerisinde kullanılıp kullanılmayacağı öncelik değil, öncelik milli ihtiyaçlar" dedi.