Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın 'iki kardeş ülke' demesinde sakınca görmediğini vurgulayan CHP, Kıbrıs müzakerelerinin de KKTC'nin ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş çizgisinde yürümesi gerektiğini belirtiyor. MHP'ye göre Erdoğan ile Akıncı'nın basının önünde bu tür açıklamalar yapması yanlış, Akıncı da Kıbrıs meselesinde yeterli bilgiyi aldıktan sonra konuşmalı. KKTC Cumhurbaşkanı'na destek veren HDP ise, Akıncı'nın tutumunun genel politika ölçütü olması gerektiği görüşünde.
CHP: 'İKİ KARDEŞ ÜLKE' DENİLMESİNDE SAKINCA YOK
MÜZAKERELER DENKTAŞ ÇİZGİSİNDE YÜRÜMELİ
Mustafa Akıncı'nın KKTC Cumhurbaşkanı seçilmesinin Kıbrıs müzakerelerin nasıl etkileyeceğine ilişkin soru üzerine de CHP'li Hamzaçebi, şunları söyledi:
"Türkiye'nin Kıbrıs'taki duruşu belidir. Sayın Erdoğan'ın başbakanlığının ilk dönemlerinde bu duruştan bir sapma olduysa da, şu anda Türkiye tarihsel çizgisini korumaktadır. İki devletli bir federasyon. Türkiye'nin tarihsel duruşu budur. Bu çerçevede çözüme ulaşacak bir politika yürütür diye düşünüyorum. Büyük devlet adamı Rauf Denktaş'ın ortaya koymuş olduğu tarihsel çizgiye, Kıbrıslı Türklerin sahip çıkması gerekir."
MHP: HER İKİ AÇIKLAMA DA YANLIŞ
"KKTC'de Cumhurbaşkanı seçilen kişiler bugüne kadar Türkiye ile belli bir diyalog içerisinde politikalarının yürütmüşlerdir. Keza aynı şekilde hükümetler. Güney Kıbrıs Rum kesimi de Yunanistan ile aynı şekilde yol almıştır. Yeni Cumhurbaşkanı'nın Türkiye ve Kıbrıs ile ilgili sözleri şimdiye kadar alışılagelmiş Kıbrıs politikalarının dışında bir görüntü veriyor. Haliyle polemik de buradan kaynaklanıyor. Bu güzel bir şey değil. Zira Türkiye olmadan KKTC'nin ayakta kalması mümkün değil. Güney Kıbrıs ile tamamen bütünleşecek bir Kıbrıs da Türkiye'nin güney güvenliği açısından uygun değil. Dolayısıyla gerek hükümetin, gerekse KKTC Cumhurbaşkanı'nın çok dikkatli politikalar yürütmesi gerekiyor. Kamuoyu ve basın önünde bu tür polemiklere girmemeleri gerekir. Aralarında bir konuşma geçecekse bunu karşılıklı ziyaretlerle yapmaları daha doğru olur."
'AKINCI YETERLİ BİLGİYİ ALDIKTAN SONRA KONUŞMALI'
Halaçoğlu, KKTC'de yeni Cumhurbaşkanı olmuş birinin yeterli bilgiyi aldıktan sonra demeçlerini geniş çerçevede vermesi gerektiğini vurgularken, Türkiye'nin de hemen kızmaya ve tavır almaya hakkının olmadığını düşündüğünü söyledi. Halaçoğlu, Türkiye'nin daha olgun daha ağırbaşlı bir politika yürüterek, aradaki ipleri koparmak yerine o ipleri sağlamlaştıracak e bir siyaset takip etmesi gerektiğini kaydetti.
HDP: AKINCI'NIN TUTUMU GENEL POLİTİKA ÖLÇÜTÜ OLMALI
"KKTC'nin kendi rüştünü ispat etme iddiasını çok sağlam görüyorum. O açıdan kendi kararlarını vermek ve gereğini yapmak konusundaki kararlılığı çok önemsiyorum. Zaten Akıncı seçimlerde de bunu söyleyerek Cumhurbaşkanı oldu. Halkın kendisine verdiği görevi ele geçirdiği anda terk edenlerden olmadığını, bunu ısrarla sürdüreceğini gösterdi. Ben Türkiye'nin aslında bir yavru veya itaatkar Kıbrıs'tan eşit, haklı bir tartışmanın tarafı olan bir Kıbrıs'a geçmeye kendisini alıştırması gerektiğini düşünüyorum. Bu esasen Güney ile olan sorunların çözümüne de yardımcı olacaktır. Kıbrıs'la ilgili kararların Yunanistan'dan ve Türkiye'den değil, Kıbrıs'ın içinden üreten iki kesimli bir yeni ülke kurmak bakımından Mustafa Akıncı'nın yaptığının çok doğru olduğunu düşünüyorum. Bunun Güney'de de bir karşılık bulacağından neredeyse emin gibiyim. Bu hiçbir şeyi zorlaştırmaz, kolaylaştırır. Ancak olsa olsa 'Kıbrıs'ta ne desem olur, ne yapsam olur, maaşınızı biz veriyoruz, çok konuşmayın' gibi düşünenler için bir soğuk duş etkisi yapabilir. Fakat ben sadece Akıncı'da değil Kıbrıs halkında bu kararlılığın olduğunu biliyorum. Pek çok kez Kıbrıs'ı ziyaret etme fırsatı buldum, hatta hükümetin kendinden saydığı politik partilerle görüşme fırsatı da buldum. Derviş Eroğlu'nun partisinin tabanında da bu duyguların çok yaygın olduğunu biliyorum. O yüzden Kıbrıs artık eşit haklı bir ortaktır ve o açıdan değerlendirilmelidir. Ben de Mustafa Akıncı'nın tutumunu genel politika ölçütü olması gerektiğini düşünüyorum."