Katar'da yayınlanan eş-Şark gazetesine konuşan 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Enerjinin sadece siyasette harcanmadığını, enerjisini başka hizmetlerde de harcayabileceğini" belirterek, "Şimdilik böyle düşündüğünü" söyledi.
"Yeni bir parti kurma düşüncesi olup olmadığı" sorusuna Gül, "AK Parti'nin esas kurucusu benim. AK Parti'nin hem ilk çıkardığı başbakan benim, ilk cumhurbaşkanı da benim. Cumhurbaşkanlığından sonra da başka bir makam yok, ne yapalım ki. Arkadaşlarımız da şimdi devraldılar. Onların başarılı olmasını istemekten başka bir arzum yok" cevabını verdi.
'SADECE ERMENİ OLDUKLARI İÇİN BU KARAR ALINMADI'
'BUNLAR HERKESİN ORTAK ACILARIDIR'
'TARİH KOMİSYONUNA MAALESEF RAZI OLMADILAR'
"Biz hükümet olarak benim de Dışişleri Bakanı olduğum dönemde inisiyatif aldık. Türkiye ile Ermenistan ortak bir tarih komisyonu kursun bunlar isterse ABD, Ruslar da katılabilir. 'Netice ne ise, bunu hep beraber kabul edelim' dedik ama böyle bir tarih komisyonu bilim adamlarından oluşacak bir tarih komisyonuna da maalesef hiç razı olmadılar. Bütün teklifimiz hatta bütün New York Times, Washington Post gibi dünyanın önde gelen gazetelerinde tam sayfa bu çağrıyı yapmıştık biz."
'YANLIŞ BİR LAİKLİK ANLAYIŞINDAN KAYNAKLANIYORDU'
"Öncelikle çağdaşlıkla Müslümanların herhangi bir çatışması mümkün değil. Maalesef bir zamanlar bizim büyük bir sıkıntımız vardı. Yanlış bir laiklik anlayışından kaynaklanıyordu. Başörtüsü veya dindarlık bunlar şahsi şeylerdir. Bunlar insanların kendi tercihleri. Bunları yasaklı hale getirmiş olmak maalesef bizim büyük bir hatamızdı. Bunların çok demokratik mücadeleleri, hukuk mücadeleleri verildi. Neticede halk da zaten bunu hiç bir zaman kabul etmediği için şimdi bu yasakların hepsi kalktı, tarih olmuş oldu. Şimdi herkes özgür. İsteyen başörtüsü kullanır, isteyen kullanmaz herkes üniversiteye gider. Herkes devlet hizmetinde de olabilir kılığına kıyafetine değil kafasının içine bakılıyor. Çağdaş olmak kafanın içine bakmak, dışına değil. Bu bakımdan da bazı ilkleri biz yaşamış olduk. bazı şeyleri de eşim yaşamış oldu."
Gül ayrıca, İslâm ülkelerinin ve her bağımsız ülkenin, "iyi bir yönetim tarzı, hak-hukuk, adalet, kurallar, şeffaflık, hesap verebilirlik, hizmetlerin en etkin şekilde sağlanması"nı hayata geçirmesi gerektiğini söyledi.