Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias dün, ABD'nin Atina'ya, Rus doğal gaz şirketi Gazprom tarafından sunulan 'Türk Akımı' teklifine alternatif bir teklif sunduğunu açıkladı. Kotzias'ın bu açıklaması, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Washington'da yaptığı görüşmenin ardından geldi.
Geniş yankı yaratan bu açıklama, nasıl yorumlanmalı?
Yunanistan’ın en popüler günlük gazetesi Kathimerini’nin Türkiye ve Kıbrıs Bölümü Baş Editörü Nikolaos Stelya, bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
Bu yorum, Berlin’de hükümete çok yakın olan akademik bir kaynağa ait. Kaynağımız devamında da şunları vurguluyor: ‘Yeni savaş sürecinin ekonomi, Ukrayna, Suriye, Irak, İran ve enerji cepheleri-boyutları var. ABD tüm bu cephelerde Rusya’yı karşısına almış durumda. Yakın zamanda, restleşme Kafkasya’yı ve Yunanistan’ı da etkisi altına almaya başladı. ABD ve Rusya, Türkiye ile birlikte Yunanistan’ı kendi ittifakına çekmek için yoğun çaba sarf ediyor. Geçtiğimiz haftalarda, bu hedef doğrultusunda, Rusya enerji kartını masaya sürdü. ABD bu açılıma kendi enerji projesiyle yanıt vermeye hazırlanıyor’.
Kaynağımızın vurguladığı üzere, iflas bayrağını çekmeye çok yaklaşmış olan Atina, yeni soğuk savaş sürecinin ana fay hatlarından birisinin üstünde duruyor. Çok zor bir pozisyon bu. Yunanistan, AB ile borç anlaşmasının uzatılması için kıyasıya bir çekişme içerisine girmişken, beri yandan Rusya ve yükselen dünyanın yeni yıldızları ile Batı-Doğu çekişmesinde dengeleyici bir politika izlemeye çalışıyor.
Bu denge politikası, SYRİZA’nın seçim programının mihenk taşını teşkil ediyor. Bu programın başarı şansı var mı? Şimdi esas sorulması gereken soru bu. ABD ‘benim desteğimle, AB’ye baskı uygulamamla bu programı kendi hedeflerime uydurabilirim’ düşüncesiyle hareket ediyor. Sonuç itibariyle Yunanistan, bunun için hala Euro bölgesinin bir üyesi."