Çanakkale Kara Savaşları'nın 100. Yıl Dönümü dolayısıyla 24-25 Nisan'da yapılacak anma törenlerine, 21 ülkenin lideri katılıyor. Rusya'dan Duma Başkanı Sergey Narıkşin'ın katıldığı anma törenlerinde, devlet başkanı, parlamento başkanı, cumhurbaşkanı yardımcısı, başbakan, bakan, büyükelçi düzeyinde birçok ülkeden temsilci bulunuyor. Törenlerde yer alan liderler arasında, Birleşik Krallık Galler Prensi Charles, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, Irak Cumhurbaşkanı Fuad Masum, Katar Emiri Tamim bin Hamad El Sani, Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Halid Hoca da var.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili ve Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu konuyu Sputnik için değerlendirdi.
'ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNİN RUHLARI İSTİSMAR EDİLİYOR'
"Çanakkale Savaşları, Türkiye tarihinde çok önemli bir yer tutuyor. Fakat 1915 Olayları'nın yıldönümüne gelen24 Nisan tarihinin seçilmiş olması basit bir kurnazlık" diyen Loğoğlu şöyle devam etti:
"Bu tarihin seçilmesini Çanakkale şehitlerinin ruhlarının bugünkü iktidar tarafından istismar edilmesi olarak yorumluyorum. 1915 Olayları'nın yıldönümü olan 24 Nisan, dikkatleri Ermenilerin üzerinden çekmek ve Türkiye'ye yöneltmek için bilerek seçildi. Çanakkale, Türkiye için bir dönüm noktası olsa da, evrensel bir boyutu yok."
'HÜKÜMET YANLIŞ HESAP YAPTI'
Peki Avrupa ülkeleri törene niçin yeterince ilgi göstermedi? Loğoğlu bu soruya şu yanıtı verdi:
"Törene katılımın az olması, tarihin Erivan'da yapılan anmayla aynı tarihe denk gelmesiyle alakalı. Erivan'daki anmaya katılım sem sayı hem seviye itibariyle daha yüksek. AKP hükümeti yanlış bir hesap yaptı. Bu nedenle Batı'nın ilgisi az oldu. Tarih 24 Nisan olarak belirlenmeseydi, katılım yüksek olabilirdi."
'TÜRKİYE VE ERMENİSTAN DOĞRUDAN DİYALOG KURMALI'
Loğoğlu, 1915 Olayları'nın 100. yıldönümünde yaşanan tartışmaları ise şöyle değerlendirdi:
"Türkler ve Ermenilerin birbirine zıt öyküleri var. Ermeniler, 1915 Olayları'nın soykırım olduğunu söylüyorlar. Biz de ‘Acı olaylar yaşanmıştır ama bu soykırım değildir' diyoruz. Bu iki zıt öykünün bir yerde buluşturulması lazım. Konu artık bilgi, belge ve rakamların ötesine geçti. Bu konuda tarihçiler ve akademisyenler arasında ortak bir görüş yok. Bu sorun ancak Türkiye ve Ermenistan arasında siyasi seviyede yapılacak görüşmeler yoluyla çözülebilir. Yüzyıllarla dostluk içinde yaşamış bu iki kadim halk, aralarındaki sorunun üstesinden gelebilecek akıl, irade ve birikime sahip. Konu Ermeni diasporasının elinden alınmalı. Türkiye ve Ermenistan doğrudan diyalog kurmalı."