Genel Kurul'daki oturumda ilk olarak Meclis Başkanı Cemil Çiçek, konuşma yaptı. "23 Nisan 1920 milletimiz için bir millattır" diyen Cemil Çiçek, 1915 olaylarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Çiçek, "Kirli ve kanlı ellerini bizim üzerimizde temizlemeye çalışıyorlar. Acılardan husumet çıkarılmamalı. Biz tarihimizle yüzleşme hazırız. Anadolu'yu kendilerine yurt edinenler uyanık olmalı" şeklinde konuştu.
DAVUTOĞLU: KİMSE İMTİYAZ SAHİBİ DEĞİL
KILIÇDAROĞLU: MECLİS'İN YETKİLERİNİ GASP ETMEYE ÇALIŞAN ANLAYIŞ…
Bu ülkede egemen olan millettir. Millet egemenliğini kurumlar aracılığıyla kullanır. Bu kurumlar demokraside denge ve denetleme unsurlarını oluştururlar. Yasama, yürütme, yargı denetleme ağını oluşturur. Kuvvetler ayrılığını ayak bağı olarak gönderen anlayış, Meclis'e gölge düşürmektedir. Bu Meclis'in yetkilerini gasp etmeye çalışan bir anlayış demokrasinin derinleşmesi önündeki en büyük engeldir. Çocuklarımıza daha güçlü daha zengin bir ülke bırakmalıyız."
BAHÇELİ: BÖLÜCÜLÜĞÜN AMAÇLARI MECLİS'E YAKLAŞAMAMIŞTIR
MHP lideri Devlet Bahçeli ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "TBMM bağımsızlık aşkının meşruiyet arayışının milli iradeye saygının mahsulüdür. İlk Meclis'le birlikte Türk tarihinde onurlu bir sayfa açılmıştır. Bozgun yılları Ulus'taki taş binaya çarpmış ve Türk milleti ayağa kalkmıştır. İmparatorluğumuzun yıkıntıları arasında yeni bir devlet kurulmuşsa bunun şeref payesi TBMM'ye aittir. Etnik kökenler farklı da olsa ortak noktada buluşmuşlardır. Bölücülüğün amaçları Meclis'e yaklaşamamıştır."
BALUKEN: SEÇİM BARAJI UTANÇ KAYNAĞI
HDP adına Grup Başkanvekili İdris Baluken kürsüye çıktı. Baluken, şunları söyledi: "95 yıl önce halklar, ortak yaşam arzusuyla bir araya geldiler. Erzurum ve Sivas kongrelerinde, 1921 Anayasası'nda farklılıkları zenginlik olarak gören bir anlayış hakim oldu. 1921 ruhunun temsilcisi olan kurucu Meclis, il merkezlerine geniş yetkiler vererek yönetime katılma hakkını ortaya çıkardı. Ne yazık ki çoğulcu anlayış yerine 1924'te merkeziyetçi ve çoğulcu bir anlayış geldi. Tek bir etnisiteyi ve inancı merkeze alan anlayış toplumsal çatışmaların yaşanmasına neden oldu.
Uzak ve yakın tarihimizde trajedilerin kaynağı haline gelen darbeler etkinliğini halen devam etmektedir. Anayasanın cuntacılar eseri olduğu, 33 yıl geçmesine rağmen sivil bir anayasa yapılmaması bir utanç kaynağıdır. Her türlü muhalefet dinamiğini Meclis dışında tutmak için oluşturulmuş olan yüzde 10 seçim barajı bir utanç kaynağıdır. Barajları, milli irade ve istikrar adına savunan partilerin olması bir utanç kaynağıdır. Basın özgürlüklerin dair hiçbir somut adım atılmadığı, farklı inanç ve kültürlerin yok sayıldığı, kadının eşit yurttaşlık hakkının tanınmadığı bir sistem işlemeye devam ediyor."